Geçmiş

(bir şeyi) geride bırakmak

"(bir şeyi) geride bırakmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeyi) geride bırakmak	put (something) behind (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(bir şeyi) geride bırakmak	lay behind (something) f.
Idioms
3	Deyim	(bir şeyi) geride bırakmak	be far and away the (something) f.
4	Deyim	(bir şeyi) geride bırakmak	ˌlet go (of something) f.

"(bir şeyi) geride bırakmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyde geride/gölgede bırakmak	surpass someone or something in something f.
2	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) geride bırakmak	draw away from (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) geride bırakmak	get ahead of (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) geride bırakmak	pull ahead (of someone or something) f.
Colloquial
5	Konuşma Dili	(birini/bir şeyi) geride bırakmak	be over (someone or something) f.
Idioms
6	Deyim	birini veya bir şeyi geride bırakmak	get past someone or something f.
7	Deyim	(birini ya da bir şeyi) geride bırakmak	be one jump a head (of somebody/something) f.
8	Deyim	(birini ya da bir şeyi) geride bırakmak	stay one jump a head (of somebody/something) f.
9	Deyim	(birini/bir şeyi) geride bırakmak	breeze past (someone or something) f.
10	Deyim	birini ya da bir şeyi (bir şeyde) geride bırakmak	have it (all) over someone or something (in something) f.
11	Deyim	(birini/bir şeyi) tamamen geride bırakmak	beat (someone or something) all hollow [uk/australia] f.
12	Deyim	birini/bir şeyi kolayca geride bırakmak	beat somebody/something hollow f.
13	Deyim	(birini/bir şeyi) geride/arkasında bırakmak	leave (something or someone) standing f.
14	Deyim	birini/bir şeyi çok geride bırakmak	leave somebody/something in the dust [us] f.
15	Deyim	(birini/bir şeyi) geride bırakmak	make a clean break (from/with someone or something) f.
16	Deyim	(birini/bir şeyi) geride bırakmak	put (someone or something) to shame f.
17	Deyim	bir şeyi geride bırakmak	put something behind you f.
18	Deyim	(birini/bir şeyi) geçmek/geride bırakmak	run (someone or something) close f.
19	Deyim	bir şeyi geride bırakmak	turn your back on something f.
20	Deyim	(birini/bir şeyi) geçmek/geride bırakmak üzere	hot on the heels of (someone or something) s.