Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şeyi) olmamak
"(bir şeyi) olmamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
(bir şeyi) olmamak
be stuck for (something)
f.
"(bir şeyi) olmamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir şeyi yapmak için gereken niteliklere sahip olmamak
be unqualified to do something
f.
2
Genel
yapacak bir şeyi olmamak
have nothing to do
f.
3
Genel
bir şeyi yapacak gücü olmamak
be powerless to do
f.
Colloquial
4
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak) pek de doğru/uygun olmamak
can't very well (do something)
f.
5
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak) mantıklı olmamak
can't very well (do something)
f.
6
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak) mümkün olmamak
can't very well (do something)
f.
7
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak) pek de doğru/uygun olmamak
couldn’t very well (do something)
f.
8
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak) mantıklı olmamak
couldn’t very well (do something)
f.
9
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak) mümkün olmamak
couldn’t very well (do something)
f.
10
Konuşma Dili
bir şeyi atlatma şansı olmamak
have had it
f.
Idioms
11
Deyim
bir şeyi yapmayacak kadar ahlaklı/dürüst/iyi biri olmamak
be not above (doing something)
f.
12
Deyim
bir şeyi yapmayacak kadar ahlaklı/dürüst/iyi biri olmamak
not be above
f.
13
Deyim
bir şeyi yapmaya istekli olmamak
not about to
f.
14
Deyim
bir şeyi yapmaya istekli olmamak
not be about to do something
f.
15
Deyim
bir şeyi yapacak havada olmamak
be in no mood to do something
f.
16
Deyim
yapacak bir şeyi olmamak
be at loose ends
f.
17
Deyim
(bir şeyi yapmak için) yeterli cesareti olmamak
have no stomach for something
f.
18
Deyim
(bir şeyi yapma) havasında olmamak
be in no mood to do something
f.
19
Deyim
yapacak bir şeyi olmamak
be at a loose end
f.
20
Deyim
(bir şeyi gerçekleştirmek/yapmak için) sihirli bir değneği olmamak
have no magic wand (to do something)
f.
21
Deyim
(bir şeyi başarmak için) hiç şansı olmamak
not have a cat in hell's chance
f.
22
Deyim
(bir şeyi yapmak için) yeterli cesareti olmamak
not have the stomach for something
f.
23
Deyim
(bir şeyi yapmaya) hakkı olmamak
not be somebody’s place to do something
f.
24
Deyim
(bir şeyi yapmanın) mümkünatı olmamak
be no question of (doing) (something)
f.
25
Deyim
(bir şeyi yapmaya) hakkı olmamak
not (one's) place (to do something)
f.
26
Deyim
(bir şeyi yapmaktan) hiç umudu olmamak
not have a chance in hell (of doing something)
f.
27
Deyim
(bir şeyi yapmakta) hiç şansı olmamak
not have a chance in hell (of doing something)
f.
28
Deyim
(bir şeyi yapması) mümkün olmamak
not have a chance in hell (of doing something)
f.
29
Deyim
bir şeyi alması muhtemel olmamak
be out of the frame
f.
30
Deyim
bir şeyi almaya uygun olmamak
be out of the frame
f.
31
Deyim
(bir şeyde/bir şeyi yapmakta) üzerine olmamak
be no slouch (at something/at doing something)
f.
32
Deyim
(bir şeyi) kazanma şansı olmamak
be out of contention (for something)
f.
33
Deyim
birini/bir şeyi övüyor mu yeriyor mu belli olmamak
damn somebody/something with faint praise
f.
34
Deyim
birini/bir şeyi övüyor mu yeriyor mu belli olmamak
damn someone or something with faint praise
f.
35
Deyim
birini/bir şeyi övüyor mu yeriyor mu belli olmamak
damn someone/something with faint praise
f.
36
Deyim
elinde (bir şeyi) olmamak
(not) have something to your name
f.
37
Deyim
kendi adına söyleyecek bir şeyi olmamak
have nothing to say for yourself
f.
38
Deyim
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
never have a good word to say about (someone of something)
f.
39
Deyim
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
never have a good word to say for (someone of something)
f.
40
Deyim
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
not have a good word to say about (someone of something)
f.
41
Deyim
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
not have a good word to say for (someone of something)
f.
42
Deyim
(bir şeyi yapmaya) yüzü/cesareti olmamak
not have the face (to do something) [old-fashioned]
f.
43
Deyim
hiç (bir şeyi) olmamak
not have two (something) to rub together
f.
44
Deyim
şu kadarcık bile (bir şeyi) olmamak
not have two (something) to rub together
f.
45
Deyim
zerre kadar (bir şeyi) olmamak
not have two (something) to rub together
f.
46
Deyim
hiç (bir şeyi) olmamak
not have two to rub together
f.
47
Deyim
şu kadarcık bile (bir şeyi) olmamak
not have two to rub together
f.
48
Deyim
zerre kadar (bir şeyi) olmamak
not have two to rub together
f.
49
Deyim
neredeyse hiç (bir şeyi) olmamak
not have two to rub together
f.
50
Deyim
(bir şeyi) kaybetmekten bir şey olmamak
stand to lose (something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeyi) olmamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy