Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(birine) fazla
"(birine) fazla"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
(birine) fazla
out of (one's) league
expr.
"(birine) fazla"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birine fazla bağlı olmak
be tied to someone's apron strings
f.
2
Genel
birine fazla değer vermek
set someone on a pedestal
f.
3
Genel
birine fazla değer vermek
put someone on a pedestal
f.
4
Genel
fazla görmek (bir şeyi birine)
begrudge
f.
5
Genel
fazla miktarda ilaç vermek (birine)
overdose with
f.
6
Genel
(birine göre) daha fazla içmek
outdrink
f.
Phrasals
7
Öbek Fiiller
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek
overdose (someone) (on something)
f.
8
Öbek Fiiller
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek
overdose someone with something
f.
9
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey vermek
heap something on someone
f.
10
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey yüklemek
heap something on someone
f.
11
Öbek Fiiller
birine çok fazla yüklenmek
heap something on someone
f.
12
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey vermek
heap something upon someone
f.
13
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey yüklemek
heap something upon someone
f.
14
Öbek Fiiller
birine çok fazla yüklenmek
heap something upon someone
f.
15
Öbek Fiiller
(birine) fazla yakınlık göstermek
buddy up to (someone)
f.
16
Öbek Fiiller
(üç veya daha fazla kişi/şey) arasından seçim yapmak/birine karar vermek
decide among (someone or something)
f.
17
Öbek Fiiller
(üç veya daha fazla kişi) arasından seçim yapmak/birine karar vermek
decide among (someone and someone else)
f.
18
Öbek Fiiller
(birine) fazla iş bindirmek
load (someone) down
f.
19
Öbek Fiiller
(birine) fazla görev yüklemek
load (someone) down
f.
20
Öbek Fiiller
(birine) yapabileceğinden fazla görev/iş yüklemek
load (someone) down
f.
21
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla önem vermek
place (someone or something) above (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla önem vermek
place (someone or something) before (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek
put (someone or something) ahead of (someone or something)
f.
24
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek
put (someone or something) before (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek
put (someone or something) in front of (someone or something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birine bir şeyle) fazla yüklenmek
submerge (someone) under (something)
f.
Phrases
27
İfadeler
(birine) fazla/ağır
more than (one) can endure
expr.
Colloquial
28
Konuşma Dili
(birine) daha fazla özgürlük tanımak
let (one) have (one's) head
f.
29
Konuşma Dili
birine/bir şeye daha fazla katlanamamak
have had it
f.
30
Konuşma Dili
(birine) fazla/yapabileceğinden fazla görev yüklemek
put it to (someone)
f.
Idioms
31
Deyim
(birine/bir şeye) göre daha fazla önem/ehemmiyet taşıma
precedence over (someone or something)
i.
32
Deyim
birine haddinden fazla yüklenmek
crowd the mourners [us]
f.
33
Deyim
(birine) fazla kızmamak
let (one) off easy
f.
34
Deyim
birine gereğinden fazla yardım etmek
be spoon-fed
f.
35
Deyim
(birine) çok fazla para ödetmek
make (one) pay through the nose
f.
36
Deyim
(birine) fazla çaba harcatmamak
give (one) an easy ride
f.
37
Deyim
(birine) fazla sert/sinirli davranmak
come on strong (with somebody)
f.
38
Deyim
(birine) gereğinden fazla ilgi göstermek
fall all over (one)
f.
39
Deyim
(birine/bir şeye) göre daha fazla önem/ehemmiyet taşımak
have precedence over (someone or something)
f.
40
Deyim
fazla kibarlıktan/iyilikten birine zarar vermek
kill somebody with kindness
f.
41
Deyim
fazla kibarlıktan/iyilikten birine zarar vermek
kill with kindness
f.
42
Deyim
(birine/bir şeye) fazla değer vermek
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
43
Deyim
(birine/bir şeye) fazla değer vermek
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
44
Deyim
(birine/bir şeye) göre daha fazla önem/ehemmiyet taşımak
take precedence over (someone or something)
f.
Trade/Economic
45
Ticaret/Ekonomi
geliri 10 yıl veya daha fazla süreliğine daha düşük vergi veren birine devretmek için verilen velayet
grantor trust
i.
Biology
46
Biyoloji
iki veya daha fazla organizma arasında en az birine zararlı ilişki
antibiosis
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birine) fazla
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy