Geçmiş

(birine) geçirmek

"(birine) geçirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(birine) geçirmek	serve f.

"(birine) geçirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birine ant içirerek bir makama geçirmek	swear someone in f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(bir şeyi birine/bir şeye) çengelle geçirmek/bağlamak	hook (something) onto (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) geçirmek	switch over (to someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	birine/bir şeye geçirmek	thump on someone or something f.
5	Öbek Fiiller	(birine bir şey/ hastalık) geçirmek	afflict (one) with (something) f.
6	Öbek Fiiller	(birine bir şey/ hastalık) geçirmek	afflict (one) with (something) f.
7	Öbek Fiiller	bir şeyi birinden birine geçirmek	hand something down from someone to someone f.
8	Öbek Fiiller	(birine) bir tane geçirmek	land (someone) one f.
Colloquial
9	Konuşma Dili	(birine) bir tane geçirmek/patlatmak	sock (someone) one f.
Idioms
10	Deyim	birine vurmak/yumruk atmak/geçirmek	take a pop at someone f.
11	Deyim	birine vurmak/yumruk atmak/geçirmek	take a poke at someone f.
12	Deyim	(birini başka birine karşı) bir adım öne geçirmek	give (one) a jump on (someone or something) f.
13	Deyim	(birini başka birine karşı) bir adım öne geçirmek	give (one) the jump on (someone or something) f.
14	Deyim	(birine veya bir şeye) geçirmek	have a pop at (someone or something) [uk] f.
15	Deyim	(birine veya bir şeye) yumruk/tokat geçirmek	take a whack at (someone or something) f.
16	Deyim	(birine/bir şeye) geçirmek	take a pop at (someone or something) [uk] f.
17	Deyim	(birine/bir şeye) geçirmek	take a poke at (someone or something) f.
18	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek	get an edge on (someone or something) f.
19	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek	get the edge on (someone or something) f.
20	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek	get an edge over (someone or something) f.
21	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek	get the edge over (someone or something) f.
22	Deyim	kancayı birine/bir şeye geçirmek	get one's hooks in someone or something f.
23	Deyim	kancayı birine/bir şeye geçirmek	get one's hooks into someone or something f.
24	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) a jump on (someone or something) f.
25	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) the jump on (someone or something) f.
26	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) an advantage over (someone or something) f.
27	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) the advantage over (someone or something) f.
28	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) an edge on (someone or something) f.
29	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) the edge on (someone or something) f.
30	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) an edge over (someone or something) f.
31	Deyim	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek	give (one) the edge over (someone or something) f.
32	Deyim	(bir şeyi birine) fark ettirmeden atlatmak/geçirmek	slip (something) past (one) f.
33	Deyim	(birine/bir şeye) bir tane patlatmak/geçirmek	take a punch at (someone or something) f.
Slang
34	Argo	birine bir tane patlatmak/geçirmek	land/sock somebody one f.