Geçmiş

(birine/bir şeye) yöneltmek

"(birine/bir şeye) yöneltmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) yöneltmek	train on (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) yöneltmek	aim at (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) yöneltmek	aim at (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) yöneltmek	point to (someone or something) f.

"(birine/bir şeye) yöneltmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birine/bir şeye iğneleyici eleştiriler yöneltmek	snipe at someone or something f.
2	Öbek Fiiller	birine/bir şeye saldıran küçük eleştiriler yöneltmek	snipe at someone or something f.
3	Öbek Fiiller	bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek	aim something at someone or something f.
4	Öbek Fiiller	bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek	aim something at someone or something f.
5	Öbek Fiiller	(bir şeyi birine/bir şeye) yöneltmek	direct (something) to (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	bir şeyin odak noktasını birine/bir şeye yöneltmek	focus something on someone or something f.
7	Öbek Fiiller	odak noktasını (birine/bir şeye) yöneltmek	focus on (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	bakışlarını (birine/bir şeye) yöneltmek	glance back at (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) zorla (birine/bir şeye) yöneltmek	thrust (someone or something) on (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) doğru yöneltmek	turn toward (someone or something) f.
Idioms
11	Deyim	(birine/bir şeye) ağır eleştiriler yöneltmek	do a demolition job on (someone or something) f.
12	Deyim	dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek	direct (one's) attention to (someone or something) f.
13	Deyim	birine/bir şeye karşı bir şey yöneltmek	direct something against someone or something f.
14	Deyim	birine/bir şeye karşı olumsuz bir şey yöneltmek	direct something against someone or something f.
15	Deyim	birine/bir şeye karşı eleştiri yöneltmek	direct something against someone or something f.
16	Deyim	birine/bir şeye bir şey yöneltmek	direct something at someone or something f.
17	Deyim	birine/bir şeye olumsuz bir şey yöneltmek	direct something at someone or something f.
18	Deyim	birine/bir şeye bir şey yöneltmek	direct something to(ward) someone or something f.
19	Deyim	(birine/bir şeye) ağır eleştiri yöneltmek	do a hatchet job on (someone or something) f.
20	Deyim	dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek	take a bead on (someone or something) f.
21	Deyim	sözlerini (birine/bir şeye) yöneltmek	address (oneself) to (someone or something) f.
22	Deyim	birinin dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek	direct someone's attention to someone or something f.
23	Deyim	birinin dikkatini birine/bir şeye yöneltmek	draw someone's attention to someone or something f.
24	Deyim	birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek/yöneltmek	draw someone's attention to someone or something f.