Geçmiş

(birini) bilmek

"(birini) bilmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	(birini) bilmek	have f.

"(birini) bilmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birini -e olarak bilmek	know someone as something f.
2	Öbek Fiiller	birini başka birinden bilmek/tanımak	know someone from someone f.
3	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bilmek/öğrenmek istemek	enquire about (someone or something) [uk] f.
4	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bilmek	know about (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bilmek	know of (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/kabul etmek	know (someone or something) as (something)
Colloquial
7	Konuşma Dili	(birini/bir şeyi) bilmek	get wise (to someone or something) f.
8	Konuşma Dili	(birini) bilmek/tanımak	know (someone) f.
9	Konuşma Dili	birini bir görüşe/eyleme iten davranışı bilmek	know where someone is coming from f.
Idioms
10	Deyim	birini bir görüşe/eyleme iten davranışı bilmek	know where (one) is coming from f.
11	Deyim	birini bir görüşe/eyleme iten davranışı bilmek	know where one is coming from f.
12	Deyim	birini idare etmeyi bilmek	have a way with someone f.
13	Deyim	(birini/bir şeyi) ismen bilmek	know (someone or something) by name f.
14	Deyim	(birini/bir şeyi) bilmek	be wise to (someone or something) f.
15	Deyim	(birini/bir şeyi) iyi bilmek	be wise to (someone or something) f.
16	Deyim	(birini/bir şeyi) bilmek	be/get wise to somebody/something f.
17	Deyim	(birini/bir şeyi) iyi bilmek	be/get wise to somebody/something f.
18	Deyim	(birini) çok iyi anlamak/tanımak/bilmek	get (one's) number f.
19	Deyim	birini/bir şeyi nasıl idare edeceğini bilmek	have a way with someone or something f.
20	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek	have the measure of (someone or something) f.
21	Deyim	(birini/bir şeyi) simaen bilmek	know (someone or something) by sight f.
22	Deyim	(birini/bir şeyi) cismen tanımak/bilmek	know (someone or something) by sight f.
23	Deyim	(birini/bir şeyi) dışarıdan bilmek/tanımak	know (someone or something) by sight f.
24	Deyim	(birini/bir şeyi) çok iyi bilmek/tanımak	know (someone or something) inside out f.
25	Deyim	(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek/tanımak	know (someone or something) inside out f.
26	Deyim	(birini/bir şeyi) avucunun içi gibi bilmek	know (someone or something) inside out f.
27	Deyim	(birini/bir şeyi) çok iyi bilmek	know (someone or something) through and through f.
28	Deyim	(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek	know (someone or something) through and through f.
29	Deyim	(birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/tanımak	know (someone or something) to be (something) f.
30	Deyim	birini bir şey olarak bilmek/tanımak	know one for what one is f.
31	Deyim	birini simaen bilmek	know somebody by sight f.
32	Deyim	birini dışarıdan bilmek/tanımak	know somebody by sight f.
33	Deyim	birini/bir şeyi su gibi bilmek	know somebody/something backwards [uk] f.
34	Deyim	birini/bir şeyi çok iyi bilmek/tanımak	know somebody/something backwards [uk] f.
35	Deyim	birini/bir şeyi su gibi bilmek	know somebody/something inside out f.
36	Deyim	birini/bir şeyi çok iyi bilmek/tanımak	know somebody/something inside out f.