Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(birini) sıkıştırmak
"(birini) sıkıştırmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(birini) sıkıştırmak
wring (something) from (someone or something)
f.
2
Öbek Fiiller
(birini) sıkıştırmak
crowd (one)
f.
3
Öbek Fiiller
(birini) sıkıştırmak
get on (one)
f.
4
Öbek Fiiller
(birini) sıkıştırmak
keep on at (one)
f.
Colloquial
5
Konuşma Dili
(birini) sıkıştırmak
be at (one)
f.
6
Konuşma Dili
(birini) sıkıştırmak
railroad (one)
f.
Idioms
7
Deyim
(birini) sıkıştırmak
make things hot for (one)
f.
8
Deyim
(birini) sıkıştırmak
turn the screws (on someone)
f.
9
Deyim
(birini) sıkıştırmak
turn the screw (on someone)
f.
10
Deyim
(birini) sıkıştırmak
drive (one) to the wall
f.
11
Deyim
(birini) sıkıştırmak
get on (one's) case
f.
12
Deyim
(birini) sıkıştırmak
make it warm for (one)
f.
13
Deyim
(birini) sıkıştırmak
make things warm for (one)
f.
14
Deyim
(birini) sıkıştırmak
put the hard word on (one) [australia/canada/new zealand]
f.
15
Deyim
(birini) sıkıştırmak
put the heat on (one)
f.
16
Deyim
(birini) sıkıştırmak
put the screws on (one)
f.
17
Deyim
(birini) sıkıştırmak
put the screws to (someone)
f.
18
Deyim
(birini) sıkıştırmak
turn the heat on (someone)
f.
Slang
19
Argo
(birini) sıkıştırmak
break (one's) balls
f.
20
Argo
(birini) sıkıştırmak
break (someone's) balls
f.
21
Argo
(birini) sıkıştırmak
put the screws on
f.
22
Argo
(birini) sıkıştırmak
put the screws to
f.
23
Argo
(birini) sıkıştırmak
bust (one's) ass
f.
24
Argo
(birini) sıkıştırmak
bust (one's) balls
f.
25
Argo
(birini) sıkıştırmak
bust (one's) chops
f.
26
Argo
(birini) sıkıştırmak
break (one's) stones
f.
27
Argo
(birini) sıkıştırmak
bust (one's) stones
f.
"(birini) sıkıştırmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 94 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birini sıkıştırmak
put pressure on
f.
2
Genel
bir şey için birini sıkıştırmak
press someone for something
f.
3
Genel
harekete geçmesi için (birini) sıkıştırmak
burley
f.
4
Genel
(birini bir konuda) sıkıştırmak
tackle
f.
Phrasals
5
Öbek Fiiller
bir şey için birini sıkıştırmak
pester someone into something
f.
6
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi aşırı küçük bir alana sıkıştırmak
cramp up
f.
7
Öbek Fiiller
birini sıkıştırmak
get on someone
f.
8
Öbek Fiiller
(birini) sorularla sıkıştırmak
whale away at (someone)
f.
9
Öbek Fiiller
(birini) sorularla sıkıştırmak
whale into (someone)
f.
10
Öbek Fiiller
(birini) sorularla sıkıştırmak
whale on (someone)
f.
11
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içine bir şeyi veya birini sıkıştırmak
lodge into (something)
f.
12
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak
pin someone or something under someone or something
f.
13
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
pin (someone or something) underneath (someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine veya bir şeye) sıkıştırmak
press against (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi sıkıştırmak
press against someone or something
f.
16
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) araya sıkıştırmak
slot (someone or something) in
f.
17
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) önceden planlanmış şeylerin arasına sıkıştırmak
slot (someone or something) in
f.
18
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapması/vermesi için sıkıştırmak
squeeze (something) out of (someone)
f.
19
Öbek Fiiller
(birini) sürekli bir şey yapması için sıkıştırmak
stay after (someone)
f.
20
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sıkıştırmak
stuff into (something)
f.
21
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
pinch at (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi sıkıştırmak
squash up against someone or something
f.
23
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyin içine) sıkıştırmak
jam someone or something (into something)
f.
24
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyin içine) sıkıştırmak
jam someone or something in
f.
25
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
bear down on (someone or something)
f.
26
Öbek Fiiller
birini bir şeyle sıkıştırmak
beset someone with something
f.
27
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi sıkıştırmak
box someone or something in
f.
28
Öbek Fiiller
birini köşeye sıkıştırmak
box someone in
f.
29
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
clamp down on (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak/ezmek
crush (something) out of (someone or something)
f.
31
Öbek Fiiller
birini bir şeyi araya sıkıştırmak
fit someone or something in something
f.
32
Öbek Fiiller
birini bir şeyi araya sıkıştırmak
fit someone or something into something
f.
33
Öbek Fiiller
birini bir şeyi araya sıkıştırmak
fit someone or something in
f.
34
Öbek Fiiller
birini sıkıştırmak
get on someone
f.
35
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
get on (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep after (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
(birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (someone)
f.
38
Öbek Fiiller
(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep on (one) about (something)
f.
39
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması) için sıkıştırmak
pester (one) into (doing) (something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birini bir şey) için sıkıştırmak
pester (someone) for (something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) iterek (birine/bir şeye) karşı sıkıştırmak
pin (someone or something) against (someone or something)
f.
42
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
pin (someone or something) beneath (someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
press down on (someone or something)
f.
44
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) sıkıştırmak
railroad (one) into (something)
f.
45
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
run up against (someone or something)
f.
46
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasına sıkıştırmak
sandwich (someone or something) between (someone or something else)
f.
47
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) içine sıkıştırmak
thrust into (someone or something)
f.
48
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine kıstırmak/sıkıştırmak
trap (someone or something) into (something)
f.
Idioms
49
Deyim
birini bir şey yapması için sıkıştırmak
put the squeeze on (one)
f.
50
Deyim
birini bir şey yapması için sıkıştırmak
put the squeeze on someone/something
f.
51
Deyim
(birini) para için sıkıştırmak
put the bee on (someone)
f.
52
Deyim
(birini bir konuda) sıkıştırmak
grill (someone) (about something)
f.
53
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
drive someone to the wall
f.
54
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
push someone to the wall
f.
55
Deyim
birini sıkıştırmak
put a move on someone
f.
56
Deyim
birini iyice köşeye sıkıştırmak
tighten the noose
f.
57
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
get someone over a barrel
f.
58
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
have someone cornered
f.
59
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
press someone to the wall
f.
60
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
drive someone into a corner
f.
61
Deyim
(birini) bir şeyi tamamlaması için sıkıştırmak
ride (someone's) back
f.
62
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
box (someone) into a corner
f.
63
Deyim
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak
put (someone or something) through the ringer
f.
64
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
turn the screws (on someone)
f.
65
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
turn the screw (on someone)
f.
66
Deyim
birini sıkıştırmak
turn the screw on someone
f.
67
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
turn the screw on someone
f.
68
Deyim
birini sıkıştırmak
tighten the screw on someone
f.
69
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
tighten the screw on someone
f.
70
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
back (one) into a corner
f.
71
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
back somebody into a corner
f.
72
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
paint somebody into a corner
f.
73
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
bind (one) hand and foot
f.
74
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
bind someone hand and foot
f.
75
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
tie someone hand and foot
f.
76
Deyim
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak
bring (someone or something) to bay
f.
77
Deyim
birini/bir şeyi köşeye sıkıştırmak
bring someone or something to bay
f.
78
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
drive (one) to the wall
f.
79
Deyim
birini bir şey yapması için sıkıştırmak
exhort someone to do something
f.
80
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
force (one) to the wall
f.
81
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
get (one) over a barrel
f.
82
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
get/have somebody by the short hairs
f.
83
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
put somebody through the wringer
f.
84
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
have (one) by the balls
f.
85
Deyim
(birini/bir hayvanı) köşeye sıkıştırmak
have (someone or an animal) cornered
f.
86
Deyim
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak
have someone or something cornered
f.
87
Deyim
birini köşeye sıkıştırmak
have somebody at your mercy
f.
88
Deyim
(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (one) about (something)
f.
89
Deyim
birini sıkıştırmak
make it hot for somebody
f.
90
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
press (one) to the wall
f.
91
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
push (one) to the wall
f.
92
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
put (one) through the hoop
f.
93
Deyim
(birini) köşeye sıkıştırmak
put (one) through the wringer
f.
94
Deyim
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
turn up the heat (on someone or something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birini) sıkıştırmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy