Geçmiş

(birini/bir şeyi) ayırmak

"(birini/bir şeyi) ayırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) ayırmak	differentiate between (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) ayırmak	sunder out (someone or something) [old-fashioned] f.

"(birini/bir şeyi) ayırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi/kendini birinden veya bir şeyden) ayırmak	extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir yerden zorla ayırmak	force (someone or something) off (of) (something) f.
3	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir yerden zorla ayırmak	force off f.
4	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yerden zorla ayırmak	force someone or something off (of) something f.
5	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yerden zorla ayırmak	and force someone or something off f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) zar zor (birinden/bir şeyden) ayırmak	wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir çekişmeyle (birinden/bir şeyden) ayırmak	wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden ayırmak	detach someone or something from someone or something f.
9	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	differentiate (someone or something) from (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	discern (someone or something) from (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi parçalara ayırmak	cut someone or something to something f.
12	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi birine ayırmak	keep someone or something for someone f.
13	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi küçük parçalara) ayırmak/kesmek	chop (someone or something) (up) (into something) f.
14	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi parçalara ayırmak	crunch someone or something up f.
15	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden) ayırmak	cull (someone or something) out of (something) f.
16	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) parçalara ayırmak	cut (someone or something) to (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak	cut someone or something off (from something) f.
18	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi birine/bir şeye ayırmak	devote someone or something to someone or something f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	differentiate between (someone or something and someone or something else) f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak	differentiate (someone or something) from (someone or something else) f.
21	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi (başka) bir şeyden ayırmak	discern someone or something from something (else) f.
22	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	discern between (someone or something) and (someone or something) f.
23	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) birbirinden ayırmak	disconnect (someone or something) from (someone or something) f.
24	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çözüp ayırmak/kurtarmak	disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
25	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) araya girip (birinden/bir şeyden) ayırmak	disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
26	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi birinden veya bir şeyden ayırmak	extricate someone or something from someone or something f.
27	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi kesip parçalara ayırmak	hack (away) at someone or something f.
28	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi kesip parçalara ayırmak	hack someone or something apart f.
29	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak	isolate (someone or something) from (someone or something) f.
30	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak	pick (someone or something) out of (something) f.
31	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) koparmak/ayırmak	snatch (someone or something) from (someone or something else) f.
Idioms
32	Deyim	(birini/bir şeyi) parçalara ayırmak/bölmek	rip (someone or something) to bits f.
33	Deyim	birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek	rip somebody/something apart f.
34	Deyim	birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek	rip somebody/something to bits f.
35	Deyim	birini/bir şeyi parçalara ayırmak/bölmek	rip somebody/something to shreds f.
36	Deyim	(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak	rip (someone or something) in half f.
37	Deyim	(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak	tear (someone or something) in half f.
38	Deyim	(birini/bir şeyi) ikiye ayırmak	rip (someone or something) in twain f.
39	Deyim	(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak	rip (someone or something) in twain f.
40	Deyim	(birini/bir şeyi) ikiye ayırmak	rip (someone or something) in two f.
41	Deyim	(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak	rip (someone or something) in two f.
42	Deyim	(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak	tear (someone or something) in twain [old-fashioned] f.
43	Deyim	(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak	tear (someone or something) in two f.
44	Deyim	birini/bir şeyi parçalara ayırmak	tear someone or something to pieces f.
45	Deyim	birini/bir şeyi parçalara ayırmak	tear someone or something to shreds f.
46	Deyim	kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak	break/cut/tear (something) loose from somebody/something f.
47	Deyim	birini/bir şeyi bir şeyden ayırmak	cut someone or something loose from something f.
48	Deyim	(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak	cut (someone or something) loose f.