Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | -de kalmak | board with f. |
Öbek Fiiller | -de kalmak | stay at f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | -de kalmak (pansiyoner/kiracı) | lodge f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | ...'de kalmak | remain at f. |
Öbek Fiiller | -de sınıfta kalmak | falter in f. |
Speaking | ||
Konuşma | biraz ayrı kalmak ikimiz için de iyi olur | a little time apart would be good for both of us expr. |
Law | ||
Hukuk | -de öngörülen istisnalar ya da sapmalar saklı kalmak kaydıyla | save for the exceptions or derogations provided for expr. |
Politics | ||
Siyasal | de öngörülen istisnalar ya da sapmalar saklı kalmak kaydıyla | save for the exceptions or derogations provided for expr. |
Marine Biology | ||
Deniz Biyolojisi | ingiltere'de thames nehri'ndeki gel-git düzlükleri boyunca hayatta kalmak için toprağı kazan bir deniz kestanesi | mud lark [dialect] i. |
Slang | ||
Argo | ingiltere'nin ab üyeliğiyle ilgili yapılan 2016 referandumu sonucunu reddeden ve ab'de kalmak isteyen kişi | remoaner i. |
Modern Slang | ||
Modern Argo | airbnb'de kalmak | airbnb f. |