açık sözlü

"açık sözlü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage

1	Yaygın Kullanım	açık sözlü	frank s.
2	Yaygın Kullanım	açık sözlü	outspoken s.
General

3	Genel	açık sözlü	ingenuous s.
4	Genel	açık sözlü	explicit s.
5	Genel	açık sözlü	forthcoming s.
6	Genel	açık sözlü	unreserved s.
7	Genel	açık sözlü	honest s.
8	Genel	açık sözlü	blunt s.
9	Genel	açık sözlü	plainspoken s.
10	Genel	açık sözlü	plain spoken s.
11	Genel	açık sözlü	bluff s.
12	Genel	açık sözlü	expansive s.
13	Genel	açık sözlü	plump s.
14	Genel	açık sözlü	free-spoken s.
15	Genel	açık sözlü	straight-out s.
16	Genel	açık sözlü	outright s.
17	Genel	açık sözlü	direct s.
18	Genel	açık sözlü	unguarded s.
19	Genel	açık sözlü	unreserved s.
20	Genel	açık sözlü	hardball s.

21	Genel	açık sözlü	open-hearted s.
22	Genel	açık sözlü	round s.
23	Genel	açık sözlü	straightforward s.
24	Genel	açık sözlü	artless s.
25	Genel	açık sözlü	downright s.
26	Genel	açık sözlü	outspoken s.
27	Genel	açık sözlü	forthright s.
28	Genel	açık sözlü	ingenious [obsolete] s.
29	Genel	açık sözlü	irrepressible s.
30	Genel	açık sözlü	plain-spoken s.
31	Genel	açık sözlü	single s.
Idioms

32	Deyim	açık sözlü	blunt-talking s.
33	Deyim	açık sözlü	blunt talking and straight shooting expr.
Modern Slang

34	Modern Argo	açık sözlü	a buck fifty expr.

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	direkt/açık sözlü yaklaşım	straight-forward approach i.
2	Genel	doğrudan ve açık sözlü olma	downrightness i.
3	Genel	açık sözlü olmak	be frank f.
4	Genel	açık sözlü ve mutlak	direct s.
5	Genel	son derece açık sözlü	overfrank s.
6	Genel	açık sözlü bir şekilde	forthrightly zf.

7	Genel	açık sözlü bir biçimde	ingenuously zf.
8	Genel	açık sözlü bir biçimde	forthcomingly zf.
9	Genel	açık sözlü bir şekilde	bluffly zf.
10	Genel	açık sözlü bir şekilde	downrightly zf.
11	Genel	açık sözlü bir şekilde	braid zf.
12	Genel	açık sözlü şekilde	plumply zf.
Colloquial

13	Konuşma Dili	açık sözlü/dürüst olmak	play it straight f.
Idioms

14	Deyim	dürüst/açık sözlü kişi	straight shooter i.
15	Deyim	belli bir meseleyi çözmek için açık sözlü bir biçimde yürütülen toplantı	come-to-jesus meeting i.
16	Deyim	samimi olmak, açık sözlü ve cesur davranmak	not to stand on ceremony f.
17	Deyim	açık sözlü olmak	not pull any punches f.
18	Deyim	açık sözlü olmak	not pull any punches f.
19	Deyim	açık sözlü olmak	not pull (one's) punches f.
20	Deyim	açık sözlü olmak	not pull your punches f.
21	Deyim	açık sözlü olmak	pull no punches f.
Slang

22	Argo	umuma açık yerde kadınlara yapılan (özellikle sözlü) cinsel taciz	eve teasing [india] i.
23	Argo	açık sözlü kimse	squarehead [australia] i.