aşırı şey - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

aşırı şey



"aşırı şey" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
aşırı şey extravagance i.
aşırı şey extravagancy i.

"aşırı şey" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

Türkçe İngilizce
General
aşırı derecede yapılan bir şey spree i.
aşırı aptalca şey the absurd i.
aşırı büyük olan şey thumper i.
aşırı fazla olan şey wilderness i.
aşırı büyük ve hantal şey hulk i.
aşırı büyük şey humdinger i.
aşırı mükemmel şey monster i.
aşırı eğlendiren şey riot i.
aşırı hürmet edilen şey golden calf i.
aşırı derecede büyük veya güçlü şey giant i.
aşırı ağır şey heavy weight i.
aşırı baskı kuran şey oppression i.
aşırı büyük şey rouser i.
aşırı büyük şey imperial i.
aşırı ilgilenilen veya övülen şey fetish i.
aşırı büyük şey snorter i.
aşırı duygusal şey sorghum i.
aşırı hassas şey sorghum i.
(film, şarkı) aşırı popüler şey superhit i.
aşırı ciddi ve resmi olan (şey) wiggy s.
bir şey ile aşırı ilgili olan haunted s.
Phrasals
birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek heap something upon someone or something f.
birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek heap something on someone or something f.
sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek heap on f.
gereğinden fazla/aşırı miktarda (bir şey) vermek overdose with (something) f.
Colloquial
aşırı ilgi gören şey hit i.
çok iyi/aşırı iyi (bir şey veya kişi) a hell of a someone or something zf.
çok iyi/aşırı iyi (bir şey veya kişi) a helluva someone or something zf.
Idioms
aşırı çekici/cazibeli/albenili kişi veya şey a real looker i.
aşırı kıymetli şey a pearl of great price i.
birine bir şey yapması konusunda aşırı baskı yapmak high-pressure someone into something f.
(bir şey olmadan önce) yersiz yere ve aşırı endişelenmek cross a bridge before one comes to it f.
(bir şey olmadan önce) yersiz yere ve aşırı endişelenmek cross that bridge before one comes to it f.
(bir şey için) aşırı sevinçli olmak be made up about (something) f.
(bir şey için) aşırı sevinçli olmak be made up (about/with something) [uk] f.
(bir şey için) aşırı sevinçli olmak be made up with (something) [uk] f.
(biri için bir şey yapmak uğruna) aşırı çaba sarf etmek bend over backwards (to do something) (for someone) f.
bir şey yapmak için aşırı çaba sarf etmek bend over backwards to do something f.
(bir şey olmadan önce) yersiz yere ve aşırı endişelenmek cross a/that bridge before (one) comes to it f.
(birine bir şey yapması konusunda) aşırı baskı yapmak high-pressure (one) into (doing something) f.
(birine bir şey yapması konusunda) aşırı baskı yapmak high-pressure into f.
basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede güç kullanmak kill a fly with an elephant gun f.
basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede çaba harcamak kill a fly with an elephant gun f.
(bir şey yapması) için aşırı üstüne gidilmiş hard-pressed to (do something) s.
(biri/bir şey) tarafından aşırı yüklenilmiş put upon by (someone or something) s.
aşırı (bir şey) (as) (something) as dick's hatband [old-fashioned] expr.
Medical
aşırı şişmanlığa neden olabilen şey obesogenic i.
Archaic
aşırı miktarda bulunan şey surfeiter i.
Slang
hayranı olduğu şey için aşırı derecede harcama/yatırım yapan kişi fandom trash i.
önemine kıyasla aşırı abartılan şey megillah i.
önemine kıyasla aşırı abartılan şey megilla i.