able to do - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

able to do



"able to do" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Idioms
able to do f. elinden gelmek
able to do f. yapabilmek

"able to do" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
General
not to be able to do anything f. elinden bir şey gelmemek
be able to do f. yapabilmek için
Colloquial
be able to do something blindfold f. gözü kapalı yapmak
Idioms
be able to (do something) in (one's) sleep f. bir şeyi gözü kapalı yapabilmek
be able to (do something) in (one's) sleep f. bir şeyi büyük kolaylıkla-hiç zorlanmadan yapabilmek
be able to do something blindfolded f. bir işi gözü kapalı yapabilmek
be able to do something with one's eyes closed f. gözü kapalı yapabilmek
be able to do something with one's eyes closed f. gözleri kapalı yapabilmek
able to do something standing on one's head f. (bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek
be able to do something blindfolded f. (bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek
be able to do something in your sleep f. bir şeyi çok rahat yapabilmek
able to (do something) blindfolded f. (bir şeyi) gözü kapalı (yapabilmek)
able to (do something) blindfolded f. (bir şeyin) uzmanı olmak
able to (do something) blindfolded f. (bir şeyi yapmak) çocuk oyuncağı olmak
able to (do something) with (one's) eyes closed f. (bir şeyi) gözü kapalı (yapabilmek)
able to (do something) with (one's) eyes closed f. (bir şeyin) uzmanı olmak
able to (do something) with (one's) eyes closed f. (bir şeyi yapmak) çocuk oyuncağı olmak
able to (do something) standing on (one's) head f. (bir şeyin) uzmanı olmak
able to (do something) standing on (one's) head f. (bir şeyi yapmak) çocuk oyuncağı olmak
able to do blindfolded f. gözü kapalı yapabilmek
able to do blindfolded f. zorlanmadan/kolayca yapabilmek
able to do it f. bir şey elinden gelmek
able to do it f. bir şeyi yapabilmek
able to do something f. bir şey elinden gelmek
able to do something f. bir şeyi yapabilmek
able to do with eyes closed f. gözü kapalı yapabilmek
able to do with eyes closed f. zorlanmadan/kolayca yapabilmek
not be able to do something for toffee f. bir işte çok kötü/beceriksiz olmak
not be able to do something for toffee f. bir şeyi becerememek/yapamamak
not be able to do something for toffee f. bir şeyi yapmak konusunda yeteneksiz/beceriksiz olmak
not be able to do something for toffee f. bir şeyi hiç mi hiç becerememek
not be able to do something for toffee f. bir şeyi hayatta yapamamak