Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | alçakta | lowish s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bulunulan katın zemin seviyesinden alçakta yapılmış sohbet köşesi | conversation pit i. |
Genel | yüksek bir yerin alçakta kalan kısmı | underfeature i. |
Genel | alçakta yaşayan | lower s. |
Genel | koltuk çok alçakta | the seat is too low expr. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (rakım olarak daha alçakta) bir yere gelmek | come down to f. |
Idioms | ||
Deyim | alçakta durmak | hang low f. |
Deyim | alçakta asılı olmak | hang low f. |
Marine | ||
Denizcilik | (karadan uzaklaşarak) kara çizgisinin daha alçakta görünmesini sağlamak | settle the land f. |
Botanic | ||
Botanik | çalılık familyasında bulunan yaprak döken kök gövdeli alçakta büyüyen bir yaban mersini bitkisi | lowbush blueberry (vaccinium angustifolium) i. |