Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
allow for
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"allow for"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
allow for
f.
hesaba almak
2
Genel
allow for
f.
yer vermek
3
Genel
allow for
f.
imkan tanımak
4
Genel
allow for
f.
fırsat vermek
5
Genel
allow for
f.
müsamaha göstermek
6
Genel
allow for
f.
izin vermek
7
Genel
allow for
f.
olanak sağlamak
Phrasals
8
Öbek Fiiller
allow for
f.
biraz daha beklemek
9
Öbek Fiiller
allow for
f.
biraz daha sabretmek
10
Öbek Fiiller
allow for
f.
süre tanımak
11
Öbek Fiiller
allow for
f.
tolerans göstermek
12
Öbek Fiiller
allow for
f.
zaman tanımak
13
Öbek Fiiller
allow for
f.
önceden göz önünde bulundurmak
14
Öbek Fiiller
allow for
f.
önceden planlamak
15
Öbek Fiiller
allow for
f.
önden düşünmek
16
Öbek Fiiller
allow for
f.
yeterince ayırmak
17
Öbek Fiiller
allow for
f.
yeterli miktarda bölmek
18
Öbek Fiiller
allow for
f.
yeterli miktarda paylaştırmak
19
Öbek Fiiller
allow for
f.
önceden göz önünde bulundurmak
20
Öbek Fiiller
allow for
f.
önceden planlamak
21
Öbek Fiiller
allow for
f.
önden düşünmek
22
Öbek Fiiller
allow for
f.
yeterince ayırmak
23
Öbek Fiiller
allow for
f.
yeterli miktarda bölmek
24
Öbek Fiiller
allow for
f.
yeterli miktarda paylaştırmak
"allow for"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
allow for tare
f.
darasını düşmek
2
Genel
not to allow enough time for
f.
yeterince zaman ayıramamak
3
Genel
allow for maximum mobility
f.
maksimum hareketlilik sağlamak
Phrasals
4
Öbek Fiiller
allow for someone
f.
birini hesaba katmak
5
Öbek Fiiller
allow for someone
f.
birini hesaba katarak davranmak/hareket etmek
6
Öbek Fiiller
allow for someone
f.
birine de yetecek şekilde planlamak
7
Öbek Fiiller
allow for something
f.
bir şeyi hesaba katmak
8
Öbek Fiiller
allow for something
f.
bir şeyi hesaba katarak hareket etmek/davranmak
9
Öbek Fiiller
allow for something
f.
bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak
10
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için bir şey ayırmak
11
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak
12
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak
13
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için bir şeyi hesaba katmak
14
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için bir şeyi düşünerek hareket etmek
15
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şeye yer/pay bırakmak
16
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şeyi göz önünde bulundurmak
17
Öbek Fiiller
allow for someone
f.
birini hesaba katmak
18
Öbek Fiiller
allow for someone
f.
birini hesaba katarak davranmak/hareket etmek
19
Öbek Fiiller
allow for someone
f.
birine de yetecek şekilde planlamak
20
Öbek Fiiller
allow for something
f.
bir şeyi hesaba katmak
21
Öbek Fiiller
allow for something
f.
bir şeyi hesaba katarak hareket etmek/davranmak
22
Öbek Fiiller
allow for something
f.
bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak
23
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için bir şey ayırmak
24
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak
25
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak
26
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için bir şeyi hesaba katmak
27
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şey için bir şeyi düşünerek hareket etmek
28
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şeye yer/pay bırakmak
29
Öbek Fiiller
allow something for something
f.
bir şeyi göz önünde bulundurmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of allow for
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy