Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
altında olmak
"altında olmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
altında olmak
underlie
f.
2
Genel
altında olmak
be underlying
f.
"altında olmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 185 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
lorraine cross
i.
2
Genel
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
cross of lorraine
i.
3
Genel
şüphe altında olmak
be under a cloud of suspicion
f.
4
Genel
sorumluluğu altında olmak
be under someone's charge
f.
5
Genel
nüfuzu altında olmak
be under the sway of
f.
6
Genel
egemenliği altında olmak
be under the sway of
f.
7
Genel
elinin altında olmak
be within arm's reach
f.
8
Genel
şartlı tahliyeden sonra gözetim altında olmak
be on probation
f.
9
Genel
sorumluluğu altında olmak
be in one's charge
f.
10
Genel
manevi baskı altında olmak
be under pressure
f.
11
Genel
göz hapsi altında olmak
be under house arrest
f.
12
Genel
ayak altında olmak
be in the way
f.
13
Genel
risk altında olmak
hang by a thread
f.
14
Genel
el altında olmak
be at hand
f.
15
Genel
sular altında olmak
be awash
f.
16
Genel
koruma altında olmak
be under guard
f.
17
Genel
şüphe altında olmak
be under a cloud
f.
18
Genel
baskı altında olmak
be under pressure
f.
19
Genel
risk altında olmak
be on the line
f.
20
Genel
psikolojik baskı altında olmak
be under psychological pressure
f.
21
Genel
şüphe altında olmak
be under suspicion
f.
22
Genel
zan altında olmak
be under suspicion
f.
23
Genel
karantina altında olmak
be in quarantine
f.
24
Genel
kontrol altında olmak
be under control
f.
25
Genel
tehdit altında olmak
be under threat
f.
26
Genel
garantisi altında olmak
be under the guarantee of
f.
27
Genel
soruşturma altında olmak
be under investigation
f.
28
Genel
tehlikesi altında olmak
be in danger of
f.
29
Genel
çok baskı altında olmak
be under a lot of pressure
f.
30
Genel
büyük bir stres altında olmak
be under a lot of stress
f.
31
Genel
-in gözetimi altında olmak
be under the control of
f.
32
Genel
risk altında olmak
be at peril
f.
33
Genel
altında araba olmak
have a car
f.
34
Genel
işte baskı altında olmak
be under pressure at work
f.
35
Genel
(soyu/soyları) tükenme tehdidi altında olmak
be under the threat of extinction
f.
36
Genel
(soyları/soyu) yok olma tehdidi altında olmak
be under the threat of extinction
f.
37
Genel
büyük baskı altında olmak
be under a lot of pressure
f.
38
Genel
... riski altında olmak
be under the risk of
f.
39
Genel
risk altında olmak
be under risk
f.
40
Genel
sorumluluğu altında olmak
be under the responsibility of someone
f.
41
Genel
sorumluluğu altında olmak
be one's responsibility
f.
42
Genel
sorumluluğu altında olmak
be under someone's responsibility
f.
43
Genel
altında yatıyor olmak
be underlying
f.
44
Genel
yükümlülük altında olmak
be under obligation
f.
45
Genel
birinin koruması altında olmak
have a care
f.
46
Genel
mürebbiye kontrolü altında olmak
governess
f.
47
Genel
suyun altında olmak
submarine
f.
Phrasals
48
Öbek Fiiller
elinin altında olmak
lie by
f.
49
Öbek Fiiller
(birinin) talimatı altında olmak
sit under
f.
50
Öbek Fiiller
sözlerinin altında başka bir anlam gizli olmak
mean (something) by (something)
f.
51
Öbek Fiiller
sözlerinin altında başka bir anlam gizli olmak
mean by something
f.
52
Öbek Fiiller
(belli bir) puan altında olmak/arkasından gelmek
trail someone or something by something
f.
53
Öbek Fiiller
ağır bir yükün altında olmak/altına girmek
reel under something
f.
54
Öbek Fiiller
bir şeyin egemenliği altında olmak
come under
f.
55
Öbek Fiiller
saldırı altında olmak
come under
f.
56
Öbek Fiiller
(ağır bir yükün altında) bocalamak/yalpalamak/baskı altında olmak
stagger under something
f.
57
Öbek Fiiller
anestezi altında olmak
go under
f.
58
Öbek Fiiller
yeri bir şeyin altında olmak
go under
f.
59
Öbek Fiiller
bir şeyin altında paramparça olmak
buckle under something
f.
60
Öbek Fiiller
altında paramparça olmak
buckle under
f.
61
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) sorumluluğu altında olmak
come under (someone or something)
f.
62
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) egemenliği altında olmak
come under (someone or something)
f.
63
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) nüfuzu altında olmak
come under (someone or something)
f.
64
Öbek Fiiller
(bir şey) saldırısı altında olmak
come under (something)
f.
65
Öbek Fiiller
(birinin) etkisi altında olmak/kalmak
fall under (someone)
f.
66
Öbek Fiiller
(bir şeyin) altında yatan neden/sebep olmak
lay behind (something)
f.
67
Öbek Fiiller
(ağır bir yükün) altında olmak/altına girmek
reel under
f.
68
Öbek Fiiller
(bir şey) altında stres olmak/strese girmek
writhe under (something)
f.
Colloquial
69
Konuşma Dili
risk altında olmak
be at hazard
f.
70
Konuşma Dili
risk altında olmak
be in danger
f.
71
Konuşma Dili
risk altında olmak
be at risk
f.
72
Konuşma Dili
ortalamanın altında olmak/kalmak
be below par
f.
73
Konuşma Dili
vasatın altında olmak
be below par
f.
74
Konuşma Dili
alışılmışın/normalin altında olmak
be below par
f.
75
Konuşma Dili
stres altında olmak
stress
f.
Idioms
76
Deyim
hakimiyeti altında olmak
lie in one
f.
77
Deyim
(birinin) etkisi altında olmak
be tied to (something's) apron strings
f.
78
Deyim
(birinin) etkisi altında olmak
be tied to something's apron strings
f.
79
Deyim
değerlendirme altında olmak
be blowing in the wind [us]
f.
80
Deyim
elinin altında olmak
be there for the taking
f.
81
Deyim
baskı altında olmak/kalmak
be under the pump
f.
82
Deyim
baskısı altında olmak/kalmak
be under the pump
f.
83
Deyim
denginin altında biriyle beraber olmak
hit below (one's) weight
f.
84
Deyim
denginin altında biriyle beraber olmak
punch below (one's) weight
f.
85
Deyim
baskı altında olmak
get under a deadline
f.
86
Deyim
baskı altında olmak
get under the gun
f.
87
Deyim
baskısı altında olmak
get under pressure
f.
88
Deyim
boyunduruğu altında olmak
in the grip of
f.
89
Deyim
baskısı altında olmak
be under a deadline
f.
90
Deyim
birinin altında olmak
play second fiddle
f.
91
Deyim
birinin kontrolünde/etkisi altında olmak
be in the pocket of someone
f.
92
Deyim
baskısı altında olmak
be under the pressure of
f.
93
Deyim
baskı altında olmak
get under pressure
f.
94
Deyim
baskı altında olmak
be under a deadline
f.
95
Deyim
birinin kontrolünde/etkisi altında olmak
be in someone's pocket
f.
96
Deyim
beklentilerin altında olmak
fall short of the mark
f.
97
Deyim
baskı altında olmak
be under pressure
f.
98
Deyim
birinin kontrolünde/etkisi altında olmak
be in somebody's pocket
f.
99
Deyim
baskısı altında olmak
get under the gun
f.
100
Deyim
baskısı altında olmak
get under a deadline
f.
101
Deyim
birinin kontrolü altında olmak
be under somebody's thumb
f.
102
Deyim
baskı altında olmak
hard put
f.
103
Deyim
birinin kanatları altında olmak
be under the wings of (someone)
f.
104
Deyim
baskısı altında olmak
be under the gun
f.
105
Deyim
baskı altında olmak
be under the gun
f.
106
Deyim
birinin/birşeyin boyunduruğu altında olmak
be under the yoke of someone/something
f.
107
Deyim
denetimi altında olmak
be in one's pocket
f.
108
Deyim
elinin altında olmak
have something at one's fingertips
f.
109
Deyim
elinin altında olmak
keep something at one's fingertips
f.
110
Deyim
elinin altında olmak
have something at one's hand
f.
111
Deyim
kontrol altında olmak
be in the driving seat
f.
112
Deyim
kontrolü altında olmak
in the grip of
f.
113
Deyim
kontrolü altında olmak
eat out of someone's hand
f.
114
Deyim
kontrol altında olmak
be well in hand
f.
115
Deyim
kontrol altında olmak
be in the driver's seat
f.
116
Deyim
sahne ışıklarının altında olmak
be in the spotlight
f.
117
Deyim
risk altında olmak
be (skating/walking) on thin ice
f.
118
Deyim
risk altında olmak
be in jeopardy
f.
119
Deyim
şüphe altında olmak
be under a cloud
f.
120
Deyim
risk altında olmak
be out on a limb
f.
121
Deyim
risk altında olmak
skate on thin ice
f.
122
Deyim
tehlike altında olmak
hang by a thread
f.
123
Deyim
zan altında olmak
be under a cloud
f.
124
Deyim
mevcut durumda elinin altında birden çok uygulanabilir seçenek olmak
have more than one string to (one's) bow
f.
125
Deyim
(bir şey birinin) kontrolü altında olmak
have (something) in (one's) hands
f.
126
Deyim
(biri/bir şey) sıkı kontrolü altında olmak
have a tight grip on (someone or something)
f.
127
Deyim
(bir şeyin) aşırı derecede etkisi altında olmak
be a slave of (something)
f.
128
Deyim
(bir şeyin) aşırı derecede etkisi altında olmak
be a slave to (something)
f.
129
Deyim
gücünün/kapasitesinin altında olmak
be below full strength
f.
130
Deyim
ortalamanın altında olmak/kalmak
be under par
f.
131
Deyim
vasatın altında olmak
be under par
f.
132
Deyim
alışılmışın/normalin altında olmak
be under par
f.
133
Deyim
ortalamanın altında olmak/kalmak
be below/under par
f.
134
Deyim
vasatın altında olmak
be below/under par
f.
135
Deyim
alışılmışın/normalin altında olmak
be below/under par
f.
136
Deyim
(birinin) kontrolü altında olmak
be under the spell of (someone)
f.
137
Deyim
(birinin) etkisi altında olmak
be under the spell of (someone)
f.
138
Deyim
(birinin) elinin altında olmak
be (one's) for the taking
f.
139
Deyim
birinin elinin altında olmak
be somebody's for the taking
f.
140
Deyim
birinin elinin altında olmak
be there for the taking
f.
141
Deyim
büyük risk altında olmak
be (walking) on thin ice
f.
142
Deyim
tehlike altında olmak
be (walking) on thin ice
f.
143
Deyim
bir şeyin aşırı derecede etkisi altında olmak
be a slave to/of something
f.
144
Deyim
koruma altında olmak
be as safe as houses [uk/australia]
f.
145
Deyim
tam kapasite altında olmak
be at full strength
f.
146
Deyim
kapasitenin altında olmak
be below full strength
f.
147
Deyim
(birinin) bakımı altında olmak
be in (someone's) care
f.
148
Deyim
(birinin) gözetimi altında olmak
be in (someone's) care
f.
149
Deyim
(birinin) denetimi altında olmak
be in (someone's) care
f.
150
Deyim
kontrol altında olmak
be in hand
f.
151
Deyim
(birinin) bakımı altında olmak
be in the care of (someone)
f.
152
Deyim
(birinin) bakımı altında olmak
be in the charge of (someone)
f.
153
Deyim
emir altında olmak
take orders
f.
154
Deyim
emir altında olmak
be in orders
f.
155
Deyim
sıkı kontrol altında olmak
be on a short leash
f.
156
Deyim
sıkı kontrol altında olmak
be on a tight leash
f.
157
Deyim
risk altında olmak
be on the skids
f.
158
Deyim
bitme/başarısız olma tehlikesi altında olmak
be on the skids
f.
159
Deyim
toprağın altında olmak
be pushing up (the) daisies [old-fashioned]
f.
160
Deyim
(birinin) kanatları altında olmak
be under (one's) wing
f.
161
Deyim
(birinin) koruması altında olmak
be under (one's) wing
f.
162
Deyim
(birinin) bakımı altında olmak
be under (one's) wing
f.
163
Deyim
(birinin) sorumluluğu/gözetimi altında olmak
be under (one's) wing
f.
164
Deyim
(birinin) gözetimi/bakımı altında olmak
be under (someone's) care
f.
165
Deyim
emir altında olmak
be under orders
f.
166
Deyim
komuta altında olmak
be under orders
f.
167
Deyim
(bir şey yapma) emri altında olmak
be under orders (to do something)
f.
168
Deyim
(bir şey) şüphesi altında olmak
be under suspicion (of something)
f.
169
Deyim
baskı altında olmak
be under the cosh [uk]
f.
170
Deyim
ateş altında olmak/ateş altına girmek
be/come under fire
f.
171
Deyim
(birinin) kontrolü altında olmak
eat out of (one's) hand
f.
172
Deyim
kontrolü altında olmak
eat out of hand
f.
173
Deyim
(birinin) etkisi altında olmak/kalmak
fall under the spell of (someone)
f.
174
Deyim
baskı altında olmak
be hard-pressed
f.
175
Deyim
kontrolü altında olmak
have in hands
f.
176
Deyim
tamamen kontrolü altında olmak
have in pocket
f.
177
Deyim
bir şey gücü/yönetimi altında olmak
have something at your feet
f.
178
Deyim
bir şey elinin altında olmak
have something at your fingertips
f.
179
Deyim
-in altında olmak
play second fiddle to
f.
Trade/Economic
180
Ticaret/Ekonomi
piyasa ortalamasının altında değere sahip olmak
underperform
f.
Law
181
Hukuk
vesayet altında olmak
be under guardianship
f.
Astrology
182
Astroloji
astrolojik etkisi altında olmak
predominate
f.
Slang
183
Argo
uyuşturucu etkisi altında olmak
tweak
f.
184
Argo
yatağının altında uyuşturucu zulası olmak
get a junk kit under one’s bed
f.
185
Argo
toprağın altında olmak
be six feet under
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of altında olmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy