amansız - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

amansız



"amansız" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
amansız cruel s.
amansız merciless s.
amansız pitiless s.
General
amansız merciless s.
amansız relentless s.
amansız incurable s.
amansız ruthless s.
amansız without remorse s.
amansız implacable s.
amansız bitter s.
amansız unrelenting s.
amansız inexorable s.
amansız unsparing s.
amansız close s.
amansız cutthroat s.
amansız mortal s.
amansız unpitying s.
amansız stern s.
amansız remorseless s.
amansız slashing s.
amansız unappeasable s.
amansız deadly s.
amansız cut-throat s.
amansız grim s.
amansız unmerciful s.
amansız fiercest s.
amansız unrelenting s.
amansız unmercied [obsolete] s.
amansız grisy [obsolete] s.
amansız ogreish s.
amansız ogrish s.
amansız inexpiable [obsolete] s.
amansız irresistible s.
amansız fatiferous s.
amansız salt s.
amansız irremediable s.
amansız savage s.
Archaic
amansız uncurable s.
amansız bootless s.
amansız incorrigible s.

"amansız" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
amansız mücadele bitter struggle i.
amansız düşman mall [obsolete] i.
kararlı ve amansız düşman maul [obsolete] i.
amansız düşman mortal foe i.
amansız bir hastalığın pençesine düşmek contract a serious disease f.
amansız bir hastalığın pençesine düşmek contract a serious illness f.
daha amansız deadlier s.
amansız (mücadele) grim s.
en amansız deadliest s.
amansız (düşman) implacable s.
amansız bir vurguncu gibi buccaneerish s.
amansız bencillikle karakterize olan dog-eat-dog s.
amansız bir şekilde uncurably zf.
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) amansız bir mücadeleye girmek battle with (someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle) amansız bir yarışa girmek battle with (someone or something) f.
Colloquial
amansız takipçi bloodhound i.
Trade/Economic
amansız rekabet fierce competition i.
Psychology
amansız bir hastalığa yakalanma korkusu monopathophobia i.