anlaşılan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

anlaşılan



"anlaşılan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
General
anlaşılan understood s.
anlaşılan kenned s.
anlaşılan implied s.
anlaşılan inferred s.
anlaşılan implicate s.
anlaşılan supposed s.
anlaşılan synthetic s.
anlaşılan synthetical s.
anlaşılan apparently zf.
anlaşılan seemingly zf.
anlaşılan seeming zf.
Colloquial
anlaşılan apparently expr.

"anlaşılan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iki anlamlı bir kelime yüzünden kolaylıkla yanlış anlaşılan bir cümle garden path sentence i.
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği mondegreen i.
farklı kıyafetlerinden anlaşılan görev veya meslek gown i.
blöf gibi anlaşılan davranış double bluff i.
anlaşılan/kararlaştırılan zamanda ulaşmak/varmak arrive by the agreed time f.
kolay anlaşılan articulate s.
ifade edilmeden anlaşılan implicit s.
sezgi yolu ile anlaşılan intuitive s.
dolayısıyla anlaşılan inferential s.
belirli bir grup tarafından anlaşılan veya onlara hitap eden esoterical s.
sezgiyle anlaşılan intuitive s.
dolaylı olarak anlaşılan implicit s.
kolaylıkla anlaşılan clear s.
yanlış anlaşılan misunderstood s.
dolaylı olarak anlaşılan inferential s.
kolayca anlaşılan coherent s.
söylenmeden anlaşılan tacit s.
kolay anlaşılan thinly-veiled s.
kolay anlaşılan accessible s.
kolay anlaşılan easily understandable s.
dokunma ile anlaşılan tactual s.
söylemeden anlaşılan unspoken s.
yanlış anlaşılan malentendu s.
güç anlaşılan mirky s.
yanlış anlaşılan mistaken s.
kolay anlaşılan luculent s.
kolay anlaşılan luminous s.
belli belirsiz anlaşılan obscure s.
kolayca anlaşılan obvious s.
yanlış anlaşılan overshot [obsolete] s.
önceden anlaşılan precognizant s.
önceden anlaşılan precognisant s.
bağlamdan anlaşılan one zm.
Phrases
anlaşılan o ki as things stand expr.
anlaşılan o ki it looks like expr.
anlaşılan o ki may well be expr.
Colloquial
satış tam gerçekleşmeden önce evin üzerinde anlaşılan fiyatını artırmak gazumph f.
Idioms
galip geleceği anlaşılan tarafa katılmak leap on the bandwagon f.
bir şey olduğu anlaşılan cracked up to be something expr.
bir şey olduğu anlaşılan cracked up as something expr.
Speaking
anlaşılan o ki as it turns out expr.
anlaşılan halen daha pek yemek yemiyorsun look like you still don't eat much expr.
Trade/Economic
hatalı olduğu anlaşılan ürün için üretici tarafından yapılan iade çağrısı recall i.
üzerinde anlaşılan faiz oranı agreed interest rate i.
üzerinde anlaşılan ödeme dönemi agreed payment period i.
üzerinde anlaşılan fiyat agreed price i.
söylenmeden anlaşılan tacit s.
Insurance
işçinin üretim yapamayıp üzerinde anlaşılan bir baz orana göre ödeme aldığı dönem downtime i.
Petrol
belirlenen ileri tarih için önceden anlaşılan fiyata alınıp satılan ham petrol petroleum future i.
Medical
kız olduğu anlaşılan ceninin kürtajla alınması female foeticide i.
Biology
organlardaki farklı büyüme oranlarının artışından anlaşılan biyolojik evrim allomorphosis i.
Botanic
özellikle yaprakların sararıp kahverengileşmesi ile anlaşılan bakteri kaynaklı bir üzüm hastalığı anaheim disease i.
özellikle yaprakların sararıp kahverengileşmesi ile anlaşılan bakteri kaynaklı bir üzüm hastalığı pierce's disease i.
Agriculture
yaprakların yıpranması ve delinmesi ile anlaşılan pamuk hastalığı tomosis i.
Linguistics
dilsel topluluğun yetişkin üyelerinin olağan, kabul görmüş, kolayca anlaşılan konuşmasından farklı konuşma non-standard speech i.
biçim bilgisi analizle anlaşılan (çince vb.) analytic s.
biçim bilgisi analizle anlaşılan (çince vb.) analytical s.
biçim bilgisi analizle anlaşılan (çince vb.) isolating s.
History
vietnam savaşı'nda güneydoğu asya üzerinde biyolojik silah olarak kullanıldığı düşünülen ancak sonradan polen yüklü arı dışkısı olduğu anlaşılan sarı renkli toz formda bir madde yellow rain i.
yabancı olduğu bariz şekilde anlaşılan kimse guinea [dated] i.
Philosophy
zeka ile anlaşılan noetic s.
evrensel olarak anlaşılan panomphaean [rare] s.
Military
belirli bir grup tarafından anlaşılan esoteric s.
Cinema
başlangıçta kızgın sert biri görünen zamanla iyi bir kişi olduğu anlaşılan anime karakteri tsundere i.
Latin
üzerinde anlaşılan fiyat constitutum i.