Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | anlaşma sağlamak | make a deal f. |
Genel | anlaşma sağlamak | come to an agreement f. |
Genel | anlaşma sağlamak | do a deal f. |
Genel | anlaşma sağlamak | have an agreement f. |
Genel | anlaşma sağlamak | agree f. |
Genel | anlaşma sağlamak | get through to someone f. |
Genel | anlaşma sağlamak | agree upon f. |
Genel | anlaşma sağlamak | agree on a compromise f. |
Genel | anlaşma sağlamak | equip f. |
Genel | anlaşma sağlamak | congrue [obsolete] f. |
Genel | anlaşma sağlamak | condescend [obsolete] f. |
Idioms | ||
Deyim | anlaşma sağlamak | cut a deal f. |
Deyim | anlaşma sağlamak | close a deal with f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (iki veya daha çok taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak | arbitrate between f. |
Öbek Fiiller | (iki taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak | arbitrate between (someone and someone else) f. |
Öbek Fiiller | (sözleşme/anlaşma vb) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek | provide something under something f. |
Öbek Fiiller | (sözleşme/anlaşma) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek | provide under f. |
Idioms | ||
Deyim | anlaşma koşullarını görüşmek için bir araya gelmelerini sağlamak | bring (someone or something) to the peace table f. |
Speaking | ||
Konuşma | anlaşma sağlamak, vurgu için kullanılan güney afrika ifadesi | ek se expr. |