arasında kalmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

arasında kalmak



"arasında kalmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
arasında kalmak remain in between f.
Phrasals
arasında kalmak split between f.

"arasında kalmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iki ateş arasında kalmak live on the razor's edge f.
iki ateş arasında kalmak be caught between two fires f.
iki ateş arasında kalmak be on the razor's edge f.
iki seçenek arasında kalmak be torn between two choices f.
iki şeyin arasında kalmak hang f.
Phrasals
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak hover between (something) and (something else) f.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak hover between something (and something else) f.
iki seçenek arasında kararsız kalmak oscillate between someone and someone f.
iki kişi arasında kararsız kalmak waver between someone and someone else f.
iki şey arasında kalmak (karar verememek) oscillate between someone and someone f.
...arasında kararsız kalmak vacillate between f.
iki şey arasında asılı kalmak hover between (something) and (something else) f.
(iki şey arasında) kararsız kalmak/karar verememek hover between (something) and (something else) f.
iki şey arasında asılı kalmak hover between something (and something else) f.
(iki şey arasında) kararsız kalmak/karar verememek hover between something (and something else) f.
iki seçenek arasında kalmak hover between something (and something else) f.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kararsız kalmak split between (two or more people or things) f.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kalmak split between (two or more people or things) f.
(iki kişi/iki şey) arasında kararsız kalmak vacillate between (one person or thing) and (another) f.
(iki kişi/iki şey) arasında kalmak vacillate between (one person or thing) and (another) f.
seçenekler arasında kalmak bounce (something) back and forth f.
seçenekler arasında kalmak bounce back and forth f.
(biriyle başka biri) arasında muallakta kalmak fluctuate between (someone and someone else) f.
(bir şeyle bir şey) arasında kararsız kalmak fluctuate between (something) and (something) f.
arasında ikircikte kalmak hover between f.
arasında/havada asılı kalmak hover between f.
arasında kararsız kalmak hover between f.
arasında tereddütte kalmak hover between f.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında ikircikte kalmak hover between (something) and (something else) f.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında ikilemde kalmak hover between (something) and (something else) f.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız kalmak hover between (something) and (something else) f.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında tereddütte kalmak hover between (something) and (something else) f.
arasında kalmak (karar verememek) oscillate between f.
(iki seçenek) arasında kararsız kalmak oscillate between f.
(iki kişi veya şey) arasında kalmak (karar verememek) oscillate between (two people or things) f.
(iki kişi veya şey) arasında kararsız kalmak oscillate between (two people or things) f.
arasında kararsız kalmak split between f.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında kararsız kalmak waver between (someone or something) and (someone or something else) f.
(iki kişi/şey) arasında sıkışıp kalmak wedge between (someone or something) f.
iki kişi/şey arasında sıkışıp kalmak wedge between people or things f.
Colloquial
iki ateş arasında kalmak be in the line of fire f.
Idioms
seyahat sırasında iki kişi arasında sıkışıp kalmak sit bodkin [obsolete] f.
seyahat sırasında iki kişi arasında sıkışıp kalmak ride bodkin [obsolete] f.
iki cami arasında binamaz (namazsız) kalmak be torn between two choices f.
iki ateş arasında kalmak be in the line of fire f.
iki cami arasında beynamaz kalmak fall between two stools f.
iki seçim arasında kalmak be torn between two choices f.
iki ateş arasında kalmak get caught in the cross-fire f.
iki ateş arasında kalmak be caught in the cross-fire f.
iki cami arasında binamaz (namazsız) kalmak fall between two stools f.
iki ateş arasında kalmak be caught in the crossfire f.
iki ateş arasında kalmak be caught in the middle f.
kişilerin arasında sır olarak kalmak stay under wraps f.
kişilerin arasında sır olarak kalmak keep something under wraps f.
kişilerin arasında sır olarak kalmak stay under wraps f.
iki şey arasında kararsız kalmak sway to and fro f.
dağınıklığın/karmaşanın arasında kalmak be lost in the shuffle f.