Geçmiş

avantajlı olmak

"avantajlı olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	avantajlı olmak	have the edge on f.
2	Genel	avantajlı olmak	have at vantage f.
3	Genel	avantajlı olmak	enure f.
4	Genel	avantajlı olmak	inure f.
Phrasals
5	Öbek Fiiller	avantajlı olmak	remain ahead f.
Idioms
6	Deyim	avantajlı olmak	catch upon the hip f.
7	Deyim	avantajlı olmak	have a head start f.
8	Deyim	avantajlı olmak	have the edge over f.

"avantajlı olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 98 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	başkasına göre avantajlı bir durumda olmak	have an advantage over someone f.
2	Genel	daha avantajlı olmak	favor f.
3	Genel	daha avantajlı olmak	favour f.
Phrasals
4	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) avantajlı durumda/konumda olmak	remain ahead of (someone or something) f.
Colloquial
5	Konuşma Dili	birinden avantajlı durumda olmak	be one up on somebody f.
6	Konuşma Dili	birinden avantajlı durumda olmak	get one up on somebody f.
7	Konuşma Dili	birinden avantajlı durumda olmak	have one up on somebody f.
8	Konuşma Dili	(belli bir düzeyde/miktar) avantajlı durumda olmak	be ... to the good f.
9	Konuşma Dili	birinden avantajlı durumda olmak	be one up on someone f.
10	Konuşma Dili	avantajlı durumda olmak	have (one) up f.
Idioms
11	Deyim	avantajlı durumda olmak	be/stay one jump a head (of somebody/something) f.
12	Deyim	(birinden/bir şeyden) üstün/avantajlı olmak	have the better of (someone or something) f.
13	Deyim	avantajlı/üstün olmak	have the bulge on (someone or something) f.
14	Deyim	avantajlı durumda olmak	be ahead of the game f.
15	Deyim	avantajlı durumda olmak	remain ahead of the game f.
16	Deyim	avantajlı durumda olmak	stay ahead of the game f.
17	Deyim	avantajlı durumda olmak	get ahead of the game f.
18	Deyim	avantajlı durumda olmak	keep ahead of the game f.
19	Deyim	avantajlı konumda olmak	be sitting in the catbird seat f.
20	Deyim	avantajlı konumda olmak	keep ahead of the game f.
21	Deyim	avantajlı konumda olmak	be in the catbird seat f.
22	Deyim	avantajlı konumda olmak	remain ahead of the game f.
23	Deyim	avantajlı konumda olmak	get ahead of the game f.
24	Deyim	avantajlı konumda olmak	stay ahead of the game f.
25	Deyim	avantajlı konumda olmak	be ahead of the game f.
26	Deyim	birisinden avantajlı durumda olmak	get the draw on someone f.
27	Deyim	birine karşı avantajlı durumda olmak	have the edge over f.
28	Deyim	birine kıyasla daha avantajlı olmak	gain ground on somebody f.
29	Deyim	birine karşı avantajlı olmak	have somebody on the run f.
30	Deyim	daha avantajlı olmak	have the inside track f.
31	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak	get ahead of the game f.
32	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak	be ahead of the game f.
33	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak	be ahead of the game f.
34	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak	remain ahead of the game f.
35	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak	stay ahead of the game f.
36	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak	be ahead of the game f.
37	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak	get ahead of the game f.
38	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak	remain ahead of the game f.
39	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak	stay ahead of the game f.
40	Deyim	rakiplerinden avantajlı olmak	keep ahead of the game f.
41	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak	stay ahead of the game f.
42	Deyim	rakiplerinden avantajlı olmak	remain ahead of the game f.
43	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak	remain ahead of the game f.
44	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak	be ahead of the game f.
45	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak	keep ahead of the game f.
46	Deyim	rakiplerinden avantajlı olmak	get ahead of the game f.
47	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak	get ahead of the game f.
48	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak	keep ahead of the game f.
49	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak	keep ahead of the game f.
50	Deyim	rakiplerinden avantajlı olmak	be ahead of the game f.
51	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak	get ahead of the game f.
52	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak	remain ahead of the game f.
53	Deyim	rakiplerinden avantajlı olmak	stay ahead of the game f.
54	Deyim	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak	keep ahead of the game f.
55	Deyim	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak	stay ahead of the game f.
56	Deyim	(birine göre) daha avantajlı olmak	have a leg up on somebody f.
57	Deyim	(yarış vb kazanmak için) avantajlı olmak	be in pole position f.
58	Deyim	-e karşı bir adım önde/avantajlı olmak	hold upper hand against f.
59	Deyim	(rakibine karşı) avantajlı olmak	get a/the jump on somebody f.
60	Deyim	avantajlı durumda olmak	have the drop on f.
61	Deyim	karlı/avantajlı durumda olmak	have an easy time of it f.
62	Deyim	çok şanslı/avantajlı durumda olmak	have an easy time of it f.
63	Deyim	çok şanslı/avantajlı konumda olmak	have an easy time of it f.
64	Deyim	(birine) karşı avantajlı durumda olmak	get a leg up on (someone) f.
65	Deyim	(bir şeye/birine) karşı avantajlı konumda olmak	get the weather gage of (someone or something) f.
66	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak	get the weather gage of (someone or something) f.
67	Deyim	(birinden/bir şeyden) avantajlı durumda olmak	have the wood on (someone or something) [australia/new zealand] f.
68	Deyim	-den avantajlı surumda olmak	have the wood on [australia/new zealand] f.
69	Deyim	avantajlı durumda/konumda olmak	keep one jump ahead f.
70	Deyim	avantajlı durumda olmak	be on the front foot f.
71	Deyim	(birinden/bir şeyden) hep avantajlı durumda olmak	be one jump ahead (of somebody/something) f.
72	Deyim	(birinden/bir şeyden) hep avantajlı durumda olmak	stay one jump ahead (of somebody/something) f.
73	Deyim	avantajlı durumda olmak	be well off f.
74	Deyim	avantajlı, iyi bir konumda olmak	be well, ideally, better placed for something/to do something f.
75	Deyim	birinden avantajlı durumda olmak	be up on somebody f.
76	Deyim	birinden avantajlı durumda olmak	have one up on somebody f.
77	Deyim	birinden avantajlı durumda olmak	get one up on somebody f.
78	Deyim	(birine karşı) avantajlı durumda olmak/durma geçmek	get the upper hand (over somebody) f.
79	Deyim	(birine karşı) avantajlı durumda olmak/durma geçmek	have the upper hand (over somebody) f.
80	Deyim	(birine karşı) avantajlı durumda olmak/durma geçmek	gain the upper hand (over somebody) f.
81	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak	get an edge on (someone or something) f.
82	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak	get the edge on (someone or something) f.
83	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak	get an edge over (someone or something) f.
84	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak	get the edge over (someone or something) f.
85	Deyim	-den avantajlı durumda olmak	get the draw on f.
86	Deyim	(birinden/bir şeyden) avantajlı durumda olmak	get the draw on (someone or something) f.
87	Deyim	avantajlı durumda olmak/duruma gelmek	get/have/gain the upper hand f.
88	Deyim	(birine karşı) avantajlı durumda olmak/duruma gelmek	get/have/gain the upper hand (over somebody) f.
89	Deyim	(birine) karşı avantajlı olmak	have (one) on the run f.
90	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı olmak	have an edge over (someone or something) f.
91	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak	have an edge over (someone or something) f.
92	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı olmak	have the edge over (someone or something) f.
93	Deyim	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak	have the edge over (someone or something) f.
94	Deyim	(birine göre) daha avantajlı olmak	have got a leg up on (someone) f.
95	Deyim	birine karşı avantajlı olmak	have someone on the run f.
96	Deyim	avantajlı/üstün olmak	have the bulge on f.
97	Deyim	avantajlı/üstün olmak	get the bulge on f.
98	Deyim	(birinden/bir şeyden) avantajlı olmak	have the edge on (someone or something) f.