aydınlatılmış - Türkçe İngilizce Sözlük

aydınlatılmış

"aydınlatılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
aydınlatılmış illuminated s.
The beautifully illuminated city skyline sparkled against the night sky.
Güzelce aydınlatılmış şehir silueti geceleyin gökyüzünde parıldıyordu.

More Sentences
General
aydınlatılmış enlightened s.
Any society not enlightened by philosophers is fooled by quacks.
Filozoflar tarafından aydınlatılmamış her toplum şarlatanlar tarafından kandırılır.

More Sentences
aydınlatılmış lit s.
The streets are brightly lit.
Caddeler parlak bir biçimde aydınlatılmış.

More Sentences
Lighting
aydınlatılmış illuminated s.
The old office was less illuminated.
Eski ofis daha az aydınlatılmıştı.

More Sentences
General
aydınlatılmış enucleated s.
aydınlatılmış emblazed s.
aydınlatılmış elucidated s.
aydınlatılmış clarified s.
aydınlatılmış lighted s.
aydınlatılmış lighty s.
aydınlatılmış irradiate s.

"aydınlatılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gizli işlerin çevrildiği küçük ve az aydınlatılmış yer den i.
iyi aydınlatılmış salon well lit living-room f.
iyi aydınlatılmış salon brightly lit living-room f.
spot ışıklarıyla aydınlatılmış spotlit s.
iyi aydınlatılmış well-lit s.
yetersiz aydınlatılmış scantily lit s.
eksik aydınlatılmış insufficiently lighted s.
eksik aydınlatılmış scantily lit s.
eksik aydınlatılmış insufficiently lit s.
yetersiz aydınlatılmış underlit s.
yetersiz aydınlatılmış insufficiently lit s.
eksik aydınlatılmış underlit s.
yetersiz aydınlatılmış insufficiently lighted s.
mum ile aydınlatılmış candle-lit s.
şömineden gelen ateşle aydınlatılmış firelit s.
aydınlatılmış bir halde enlightenedly zf.
aydınlatılmış bir şekilde illuminatedly zf.
iyi aydınlatılmış alanlarda in well-lit areas zf.
Technical
aydınlatılmış rüzgar konisi illuminated wind cone i.
aydınlatılmış tavan luminous ceiling i.
yandan aydınlatılmış ekran sidelit screen i.
Computer
arkadan aydınlatılmış ekran backlit screen i.
aydınlatılmış metin illuminated text i.
Informatics
yandan aydınlatılmış ekran sidelit screen i.
Lighting
neon ışıkla aydınlatılmış neoned s.
meşale ışığıyla aydınlatılmış torchlit s.
el feneriyle aydınlatılmış torchlit s.
gaz ışığı ile aydınlatılmış gaslit s.
Traffic
trafiği yönlendirmek için kavşağa konan aydınlatılmış ve yükseltilmiş kaldırım engeli turtleback i.
Aeronautic
gece veya kötü hava koşullarında kullanılan, aydınlatılmış uçuş pisti flare path i.
geceleri veya kötü hava koşullarında pilotun görebilmesi için aydınlatılmış uçak pisti flarepath i.
Medical
aydınlatılmış onam informed consent i.
aydınlatılmış onam formu informed consent form i.
Painting
resmin aydınlatılmış bölümleri clears i.
Archaic
ışıkla aydınlatılmış illuminate s.