Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | başkası | someone else i. | ||
However, as we all know, everyone wants someone else to do it. Ancak, hepimizin bildiği gibi, herkes bunu başkasının yapmasını istiyor. More Sentences |
||||
Genel | başkası | another zm. | ||
In many circumstances in life, false encouragement can be very costly to another person. Hayattaki pek çok durumda, yok yere başkasını gaza getirmek onun adına çok pahalıya mal olabilir. More Sentences |
||||
Genel | başkası | another one zm. | ||
Let me try another one. Başkasını denememe izin ver. More Sentences |
||||
Genel | başkası | other zm. | ||
And never let other people trade on behalf of you. Ayrıca asla başkasının sizin adınıza işlem yapmasına izin vermeyin. More Sentences |
||||
Phrases | ||||
İfadeler | başkası | no other expr. | ||
There is no other, at the moment at least. Başkası yok, en azından şu anda. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | başkası | outher bağ. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | başkası | nother [dialect] zm. |