Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bad time
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bad time"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
bad time
i.
zor zaman/dönem
"bad time"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
have a bad time
f.
kötü zaman geçirmek
2
Genel
have a bad time
f.
çok sıkıntı çekmek
Colloquial
3
Konuşma Dili
a bad time
i.
kötü bir zaman
4
Konuşma Dili
a bad time
i.
uygunsuz bir zaman
5
Konuşma Dili
a bad time
i.
münasebetsiz bir zaman
6
Konuşma Dili
a bad time
i.
yersiz bir zaman
7
Konuşma Dili
a bad time
i.
vakitsiz
8
Konuşma Dili
a bad time
i.
yanlış bir zaman
9
Konuşma Dili
a bad time
i.
sıkıntı
10
Konuşma Dili
a bad time
i.
zorluk
11
Konuşma Dili
a bad time
i.
sıkıcı bir durum
Idioms
12
Deyim
a bad time
i.
sorun
13
Deyim
a bad time
i.
dert
14
Deyim
a bad time
i.
sıkıntı
15
Deyim
a bad time
i.
gereksiz zorluk
16
Deyim
catch someone at a bad time
f.
birisini kötü bir zamanda yakalamak
17
Deyim
give someone a bad time
f.
birine sıkıntı vermek
18
Deyim
catch someone at a bad time
f.
kötü bir zamanda yakalamak
19
Deyim
catch (one) at a bad time
f.
(birini) kötü bir zamanda yakalamak
20
Deyim
catch (one) at a bad time
f.
(birine) kötü bir zamanda denk gelmek
21
Deyim
catch (one) at a bad time
f.
(birinin) kötü bir zamanına denk gelmek
22
Deyim
catch (one) at a bad time
f.
(birini) zamansız/uygun olmayan bir zamanda yakalamak
23
Deyim
catch (one) at a bad time
f.
(birine) uygun olmayan bir zamanda denk gelmek
24
Deyim
catch (one) at a bad time
f.
(birini) meşgulken yakalamak
25
Deyim
catch at a bad time
f.
kötü bir zamanda yakalamak
26
Deyim
catch at a bad time
f.
kötü bir zamanda denk gelmek
27
Deyim
catch at a bad time
f.
kötü bir zamanına denk gelmek
28
Deyim
catch at a bad time
f.
zamansız/uygun olmayan bir zamanda yakalamak
29
Deyim
catch at a bad time
f.
uygun olmayan bir zamanda denk gelmek
30
Deyim
catch at a bad time
f.
meşgulken yakalamak
31
Deyim
give (one) a bad time
f.
(birinin) canına okumak
32
Deyim
give (one) a bad time
f.
(birini) yerin dibine sokmak
33
Deyim
give (one) a bad time
f.
(biriyle) alay etmek/dalga geçmek
34
Deyim
give (one) a bad time
f.
(birinin) burnundan getirmek
35
Deyim
give somebody a bad time (of it)
f.
birine zorluk çıkarmak
36
Deyim
give somebody a bad time (of it)
f.
birinin burnundan getirmek
37
Deyim
give somebody a bad time (of it)
f.
birine çektirmek
38
Deyim
give somebody a bad time (of it)
f.
birine sıkıntı vermek
39
Deyim
have a bad time of it
f.
zor bir dönem yaşamak/geçirmek
40
Deyim
have a bad time of it
f.
zorluk çekmek
41
Deyim
have a bad time of it
f.
sıkıntı çekmek
42
Deyim
have a bad time of it
f.
problem yaşamak
Speaking
43
Konuşma
you caught me at just a bad time
expr.
çok kötü bir anda yakaladınız beni
44
Konuşma
did I catch you at a bad time?
expr.
seni kötü bir zamanda mı yakaladım?
45
Konuşma
is this a bad time?
expr.
yanlış bir zamanda mı geldim?
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bad time
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy