bastıran - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bastıran



"bastıran" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bastıran repressor i.
bastıran compressive s.
bastıran depriment s.
bastıran superincumbent s.

"bastıran" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ani bastıran yağmur cloudburst i.
akşam saatlerinde bastıran kar yağışı snowfall coming down during the evening hours i.
erken bastıran kış an early winter i.
cinsel isteği bastıran ilaç anaphrodisiac i.
bastıran kimse underminer i.
heyecanını bastıran kimse quasher i.
bastıran kimse queller i.
tartışmalı konularda kitapçık bastıran kimse pamphleteer i.
broşür bastıran kimse pamphleteer i.
aniden bastıran yağmur scat [dialect] [uk] i.
aniden bastıran soğuk snap i.
bastıran kimse squasher i.
(isyan) bastıran kimse squasher i.
bastıran kimse suppresser i.
ayaklanmayı bastıran counterinsurgent s.
iştahı bastıran diet s.
fenalık bastıran dowie [scotland] s.
fenalık bastıran dowy [scotland] s.
kendi eserini kendi bastıran self-published s.
Idioms
bir grupta diğer üyeleri bastıran cock of the walk i.
Technical
dış ortam gürültünü bastıran ses antinoise i.
iki iğne arasındaki iplik ilmeğini bastıran ince demir plaka jack sinker i.
dış ortam gürültünü bastıran antinoise s.
Telecom
bant bastıran stopband i.
Textile
(trikotaj makinesinde) iki iğne arasındaki iplik ilmeğini bastıran hareketli demir plaka dividing sinker i.
Psychology
kabul edilemez düşünceleri bilinç seviyesine ulaşmadan bastıran psikolojik etken censor i.
duygularını bastıran suppressive s.
sorunlarını bastıran suppressive s.
Pathology
iştahını bastıran anorectic s.
iştahını bastıran anoretic s.
iştahını bastıran anorexigenic s.
Pharmaceutics
iştahı bastıran ilaçlar anorectics i.
cinsel isteği bastıran ilaç antaphrodisiac i.
cinsel isteği bastıran ilaç antaphroditic i.
cinsel arzuyu bastıran şey antiaphrodisiac i.
mide asidini bastıran proton pompası inhibitörü bir ilaç esomeprazole i.
cinsel isteği bastıran antaphroditic s.
Agriculture
kanal bastıran furrow presses i.
Archaic
(rakibini) bastıran kimse squabasher [scotland] i.
Slang
aniden bastıran yağmurda yabancı birinin şemsiyesinin altında yürümek umbrella hitchhike f.