|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
be true to one's word f.
|
sözünü yerine getirmek |
|
2 |
Genel |
prove to be true f.
|
aslı çıkmak |
|
3 |
Genel |
be true to one's word f.
|
sözünü tutmak |
|
4 |
Genel |
be true of f.
|
geçerli olmak |
|
5 |
Genel |
be true to f.
|
sadık kalmak |
|
6 |
Genel |
be a true copy of the original f.
|
aslının aynısı olmak |
|
7 |
Genel |
be true to a limited extent f.
|
doğruluk payı olmak |
|
8 |
Genel |
be true to a certain extent f.
|
doğruluk payı olmak |
|
9 |
Genel |
be reportedly true f.
|
doğruluk payı olmak |
|
10 |
Genel |
be partly true f.
|
doğruluk payı olmak |
|
11 |
Genel |
too good to be true s.
|
inanılmayacak kadar iyi |
|
Colloquial |
|
12 |
Konuşma Dili |
then it must be true expr.
|
o halde doğru olmalı |
|
13 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir |
|
14 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir |
|
15 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle gerçek değildir |
|
16 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle o işte bir bit yeniği/yanlışlık vardır |
|
17 |
Konuşma Dili |
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr.
|
eksik dilek dileme |
|
18 |
Konuşma Dili |
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr.
|
ne dilediğine/istediğine dikkat et (bakarsın gerçek olur) |
|
19 |
Konuşma Dili |
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr.
|
ne dilediğin konusunda dikkatli ol (bakarsın gerçek olur) |
|
|
20 |
Konuşma Dili |
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr.
|
dikkatli dilek dile (bakarsın gerçek olur) |
|
21 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir |
|
22 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir |
|
23 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir |
|
24 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir |
|
Idioms |
|
25 |
Deyim |
to thine own self be true f.
|
kendi gibi davranmak/olmak |
|
26 |
Deyim |
to thine own self be true f.
|
olduğu gibi görünmek |
|
27 |
Deyim |
be out of true f.
|
düz olmamak |
|
28 |
Deyim |
be out of true f.
|
düzgün olmamak |
|
29 |
Deyim |
too good to be true expr.
|
gerçek olamayacak kadar iyi |
|
30 |
Deyim |
too good to be true expr.
|
fazlasıyla iyi |
|
31 |
Deyim |
too good to be true expr.
|
yeme de yanında yat |
|
Speaking |
|
32 |
Konuşma |
it can't be true! expr.
|
bu doğru olamaz! |
|
33 |
Konuşma |
it can't be true! expr.
|
doğru olamaz! |
|
34 |
Konuşma |
since you say so it must be true expr.
|
mademki siz söylüyorsunuz doğrudur |
|
35 |
Konuşma |
what you say may be true expr.
|
söylediğin doğru olabilir |
|
Trade/Economic |
|
36 |
Ticaret/Ekonomi |
failure or failures to be so true and correct i.
|
bu doğruluk şartına bir veya birden fazla noktada uyulmamış olması |
|
37 |
Ticaret/Ekonomi |
i certify this to be a true copy of the original expr.
|
aslı görülmüştür (ibaresi) |
|
38 |
Ticaret/Ekonomi |
i certify this to be a true copy of the original expr.
|
aslının aynısıdır (ibaresi) |
|