Geçmiş

bir şeyden hoşlanmak

"bir şeyden hoşlanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	bir şeyden hoşlanmak	care for something f.
2	Öbek Fiiller	bir şeyden hoşlanmak	get behind something f.
Idioms
3	Deyim	bir şeyden hoşlanmak	get a kick from/out of something f.

"bir şeyden hoşlanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çok hoşlanmak (güzel bir şeyden)	be smitten with f.
2	Genel	çok hoşlanmak (güzel bir şeyden)	be smitten by f.
Phrasals
3	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	care for (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden hoşlanmak	go for someone or something f.
5	Öbek Fiiller	(bir şeyden) hoşlanmak	go for (something) f.
6	Öbek Fiiller	(bir şeyden) hoşlanmak	rejoice in (something) f.
Colloquial
7	Konuşma Dili	(bir şeyden) hoşlanmak	dig (something) f.
Idioms
8	Deyim	(bir şeyden) çok hoşlanmak	be down with (something) f.
9	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	get a kick from (someone or something) f.
10	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick out of something f.
11	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick from something f.
12	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	get behind (someone or something) f.
13	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	be fond of (someone or something) f.
14	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick out of someone/something f.
15	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have (a) use for someone or something f.
16	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have a soft spot for someone/something f.
17	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have a soft spot for somebody/something f.
18	Deyim	(bir şeyden) çok hoşlanmak	have a thing for (something) f.
19	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok hoşlanmak	love (someone or something) to bits f.
20	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok hoşlanmak	love (someone or something) to death f.
21	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	take a fancy to (someone or something) f.
22	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	take a shine to (someone or something) f.