Geçmiş

bir şeyle meşgul

"bir şeyle meşgul" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyle meşgul	bent (on/upon) s.

"bir şeyle meşgul" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyle meşgul olma	absorption i.
2	Genel	bir şeyle meşgul olma	absorbition i.
3	Genel	bir şeyle meşgul olmak	be about something f.
4	Genel	zihni bir şeyle meşgul olmak	be preoccupied with f.
5	Genel	bir şeyle meşgul olmak	occupy oneself f.
6	Genel	(bir şeyle) meşgul olmak	mell [uk] (with) f.
7	Genel	kafası bir şeyle meşgul olan	occupied s.
Phrasals
8	Öbek Fiiller	birini bir şeyle meşgul etmek	trouble someone with something f.
9	Öbek Fiiller	(kendini bir şeyle) meşgul etmek	absorb (oneself) in (something) f.
10	Öbek Fiiller	(bir şeyle) meşgul olmak	knuckle down (to something) f.
11	Öbek Fiiller	bir şeyle meşgul olmak	buzz with something f.
12	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) meşgul olmak	concern (oneself) about (someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyle meşgul etmek	engage someone or something in something f.
14	Öbek Fiiller	(bir şeyle) meşgul olmak	engage (one) in (something) f.
15	Öbek Fiiller	(birini bir şeyle) meşgul etmek	engage (one) in (something) f.
16	Öbek Fiiller	(bir şeyle) meşgul etmek	engross in (something) f.
17	Öbek Fiiller	kafası biriyle/bir şeyle meşgul olmak	fix upon someone or something f.
18	Öbek Fiiller	kafası biriyle/bir şeyle meşgul olmak	fix (on someone or something f.
19	Öbek Fiiller	kafası (biriyle/bir şeyle) meşgul olmak	fix on (someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	(birini/kendini bir şeyle) meşgul etmek	occupy (someone or oneself) with (something) f.
Phrases
21	İfadeler	(bir şeyle) meşgul	in the middle of (something) expr.
Colloquial
22	Konuşma Dili	bir şeyle meşgul olmak	get tied up f.
23	Konuşma Dili	kafası (bir şeyle) dolu/meşgul olmak	be riddled with (something) f.
24	Konuşma Dili	(bir şeyle) meşgul olmak	be up to (something) f.
25	Konuşma Dili	kendini (bir şeyle) meşgul etmek	busy with (something) f.
26	Konuşma Dili	birini (bir şeyle) meşgul etmek	busy with (something) f.
27	Konuşma Dili	kafası (biriyle veya bir şeyle) meşgul	ate up with (someone or something) s.
28	Konuşma Dili	kafası biriyle/bir şeyle meşgul	ate up with someone/something s.
29	Konuşma Dili	(bir şeyle) meşgul	busy with (something) s.
30	Konuşma Dili	(biri) başka bir şeyle meşgul	(one's) back is turned expr.
31	Konuşma Dili	(bir şeyle) meşgul olan	up to (something) expr.
Idioms
32	Deyim	(bir şeyle) çok ilgilenmek/meşgul olmak	be down with (something) f.
33	Deyim	(bir süre bir şeyle) meşgul olmak	while a period of time away (doing something) f.
34	Deyim	bir şeyle meşgul olmak	be in the middle of (something or some place) f.
35	Deyim	zihni bir şeyle meşgul olmak	be sunk in something f.
36	Deyim	bir şeyle/bir şey yapmakla meşgul olmak	be in the middle of something/of doing something f.
37	Deyim	(bir şeyle, işle) çok meşgul olmak	be snowed under (with something) f.
38	Deyim	(bir şeyle) meşgul olmak	be taken up with (something) f.
39	Deyim	aklı (biriyle/bir şeyle) meşgul olmak	be wrapped up in (someone or something) f.
40	Deyim	(biriyle/bir şeyle) çok meşgul olmak	have one's hands full (with someone or something) f.
41	Deyim	(biriyle/bir şeyle) fazla meşgul olmak	have one's hands full (with someone or something) f.
42	Deyim	(biriyle/bir şeyle) meşgul olmak	have one's hands full (with someone or something) f.
43	Deyim	kafasını (biriyle/bir şeyle) meşgul etmemek	not trouble (one's) head about (someone or something) f.
44	Deyim	kafasını (biriyle/bir şeyle) meşgul etmek	trouble (one's) head about (someone or something) f.
45	Deyim	bir şeyle çok fazla meşgul	neck-deep s.
46	Deyim	tamamen (biriyle/bir şeyle) meşgul	bound up with (someone or something) s.
47	Deyim	aklı (biriyle/bir şeyle) meşgul	wrapped up in (someone or something) s.
48	Deyim	aklı (biriyle/bir şeyle) meşgul	wrapped up with (someone or something) s.
49	Deyim	bir şeyle çok fazla meşgul	up to one's neck expr.
50	Deyim	bir şeyle çok meşgul olan	up to the ears expr.
51	Deyim	bir şeyle çok meşgul	up to (one's) knees expr.
52	Deyim	bir şeyle çok fazla meşgul	up to one's eyeballs in something expr.
53	Deyim	bir şeyle çok fazla meşgul	up to one's neck in something expr.
54	Deyim	(bir şeyle/işle) çok meşgul	in the thick of (something) expr.
55	Deyim	(bir şeyle) çok fazla meşgul	in up to (one's) neck expr.
56	Deyim	(bir şeyle) çok meşgul	up to (one's) elbows (in something) expr.
57	Deyim	(bir şeyle) çok meşgul	up to (one's) eyes (in something) expr.
58	Deyim	(bir şeyle) çok meşgul	up to (one's) oxters (in something) [ireland/scotland] expr.
59	Deyim	(bir şeyle) çok fazla meşgul	up to the eyeballs (in something) expr.
60	Deyim	(bir şeyle) çok fazla meşgul	up to the eyes (in something) expr.
Archaic
61	Eski Kullanım	(bir şeyle) meşgul olan	conversant s.