Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bir bir anlatmak
"bir bir anlatmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
bir bir anlatmak
spell out
f.
"bir bir anlatmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 133 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hayranlığını abartılı bir şekilde anlatmak
gush about
f.
2
Genel
açık bir şekilde anlatmak
clarify
f.
3
Genel
daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak
enlarge upon
f.
4
Genel
bir şey anlatmak
get through to
f.
5
Genel
tiyatrovari bir biçimde anlatmak
dramatise
f.
6
Genel
bir şeyi birine anlatmak
get something through someone's head
f.
7
Genel
yanlış bir şekilde anlatmak
garble
f.
8
Genel
etkili bir şekilde anlatmak
put across
f.
9
Genel
güzel bir dille anlatmak
clothe
f.
10
Genel
birşeyi sıradan bir insanın anlayacağı şekilde anlatmak
put something in layman’s terms
f.
11
Genel
ikna edici bir şekilde anlatmak
drive the point home
f.
12
Genel
bir şeyi anlatmak
commentate
f.
13
Genel
tiyatrovari bir biçimde anlatmak
dramatize
f.
14
Genel
(bir konuyu) anlatmak/işlemek
talk
f.
15
Genel
ayrıntılı bir şekilde anlatmak
enlarge
f.
16
Genel
(bir diğerinden) daha fazla gece öyküsü anlatmak
outnight
f.
17
Genel
(bir şeyi) olumlu şekilde anlatmak
plump
f.
Phrasals
18
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) anlatmak/söylemek/açıklamak/göstermek
run by
f.
19
Öbek Fiiller
birine bir şey anlatmak
tell someone about something
f.
20
Öbek Fiiller
birine bir şey aktarmak/anlatmak
recount something to someone
f.
21
Öbek Fiiller
birine bir şey aktarmak/anlatmak
tell something to someone
f.
22
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi uzun uzun anlatmak
expatiate on someone or something
f.
23
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi uzun uzadıya anlatmak
expatiate on someone or something
f.
24
Öbek Fiiller
bir şeyi söylemek/anlatmak
give with something
f.
25
Öbek Fiiller
(bir şeyi) derinlemesine anlatmak
go into (something)
f.
26
Öbek Fiiller
(bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
go into (something)
f.
27
Öbek Fiiller
bir şeyi bağırarak anlatmak
yell at (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(bir şeyin ayrıntılarını) adım adım anlatmak
talk through
f.
29
Öbek Fiiller
(bir şeyde birini/bir şeyi) anlatmak/ifade etmek
represent (someone or something) in (something)
f.
30
Öbek Fiiller
birine bir şeyi anlatmak/açıklamak
represent something to someone
f.
31
Öbek Fiiller
açık bir şekilde anlatmak
lay out
f.
32
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) anlatmak
run (something) by (one)
f.
36
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) anlatmak
acquaint (one) with (something)
f.
37
Öbek Fiiller
(birini/kendini bir şeyle) anlatmak
deliver (someone or oneself) of (something)
f.
38
Öbek Fiiller
birine birini/bir şeyi anlatmak
explain someone or something to someone
f.
39
Öbek Fiiller
(birine birini/bir şeyi) anlatmak
explain (someone or something) to (one)
f.
40
Öbek Fiiller
bir şeyi anlatmak
get something across
f.
41
Öbek Fiiller
bir şeyi anlatmak
put something across (to someone)
f.
42
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine) anlatmak/açıklamak
get (something) across to (one)
f.
43
Öbek Fiiller
(bir konuda) uzun uzun konuşmak/anlatmak
go off on (something)
f.
44
Öbek Fiiller
(bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
go off on (something)
f.
45
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) anlatmak
relate (something) to (one)
f.
46
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkındaki anılarını anlatmak
reminisce about (someone or something)
f.
47
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) heyecanla anlatmak
rhapsodize over (someone or something)
f.
48
Öbek Fiiller
(bir şeyin) sürecini/detaylarını anlatmak
run through (something)
f.
49
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (bir şeyi) anlatmak/ortaya koymak
say (something) about (someone or something)
f.
50
Öbek Fiiller
hakkında bir hikaye anlatmak
sing of
f.
51
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında bir hikaye anlatmak
sing of (someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
bağıra çağıra (birini/bir şeyi) anlatmak
squawk about (someone or something)
f.
53
Öbek Fiiller
(birine birini/bir şeyi) anlatmak
tell (one) about (someone or something)
f.
54
Öbek Fiiller
(birine bir şey) anlatmak
tell (something) to (one)
f.
55
Öbek Fiiller
(bir şeyi) anlatmak
tell of (something)
f.
Colloquial
56
Konuşma Dili
bir sorununu anlatmak
get it out
f.
57
Konuşma Dili
bir şeyi birine anlatmak
lay something on someone
f.
58
Konuşma Dili
(bir şeyi) olumlu anlatmak
plug
f.
Idioms
59
Deyim
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
a peg on which to hang (something)
i.
60
Deyim
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
a peg on which to hang something
i.
61
Deyim
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
a peg to hang (something) on
i.
62
Deyim
(birinin) anlayacağı bir dille anlatmak
bring (something) down to (one's) level
f.
63
Deyim
(birinin) anlayacağı bir dille anlatmak
bring something down to something
f.
64
Deyim
(biri veya bir konu hakkında) çok şey anlatmak
say a great deal about (someone or something)
f.
65
Deyim
(biri veya bir konu hakkında) çok şey anlatmak
say a great deal about (someone or something)
f.
66
Deyim
(bir şey veya biri hakkında birine) bir iki şey anlatmak
tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
67
Deyim
(birine) bir iki şey anlatmak
tell someone a thing or two
f.
68
Deyim
(birine) bir iki şey anlatmak
teach someone a thing or two
f.
69
Deyim
büyük bir iştahla anlatmak
wax lyrical
f.
70
Deyim
mesajın/konunun önemini etkili bir şekilde anlatmak
drive your message/point home
f.
71
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
could teach (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
72
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
could tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
73
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
74
Deyim
daha basit bir dille anlatmak
put (something) into plain english
f.
75
Deyim
daha basit bir dille/ingilizceyle anlatmak
say (something) in plain english
f.
76
Deyim
daha düz bir dille/ingilizceyle anlatmak
say (something) in plain english
f.
77
Deyim
başka/farklı bir hikaye anlatmak
tell a different story
f.
78
Deyim
birinin söylediğiyle uyuşmayan bir şey anlatmak
tell a different story
f.
79
Deyim
başka/farklı bir hikaye anlatmak
tell another tale/story
f.
80
Deyim
birinin söylediğiyle uyuşmayan bir şey anlatmak
tell another tale/story
f.
81
Deyim
başka/farklı bir hikaye anlatmak
tell a different tale
f.
82
Deyim
birinin söylediğiyle uyuşmayan bir şey anlatmak
tell a different tale
f.
83
Deyim
başka/farklı bir hikaye anlatmak
tell another story
f.
84
Deyim
birinin söylediğiyle uyuşmayan bir şey anlatmak
tell another story
f.
85
Deyim
başka/farklı bir hikaye anlatmak
tell another tale
f.
86
Deyim
birinin söylediğiyle uyuşmayan bir şey anlatmak
tell another tale
f.
87
Deyim
(birine anlatmaması gereken bir şeyi) detaylıca anlatmak
give (one) the benefit of (something)
f.
88
Deyim
bir konuyu adım adım anlatmak
walk one through
f.
89
Deyim
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
spin (one) a story
f.
90
Deyim
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
spin (one) a tale
f.
91
Deyim
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
spin (somebody) a yarn
f.
92
Deyim
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
spin (somebody) a tale
f.
93
Deyim
bir şeyi coşkulu/hevesli bir şekilde anlatmak
wax lyrical about something
f.
94
Deyim
bir şeyi coşkulu/hevesli bir şekilde anlatmak
wax lyrical about
f.
95
Deyim
bir şeyi heyecanlı bir şekilde anlatmak
wax lyrical about
f.
96
Deyim
bir şeyi coşkulu/hevesli bir şekilde anlatmak
wax lyrical over
f.
97
Deyim
bir şeyi heyecanlı bir şekilde anlatmak
wax lyrical over
f.
98
Deyim
(birine bir şeyi) üstünkörü anlatmak
run (something) past (one)
f.
99
Deyim
aynı (bir şey) hikayesini anlatmak
tell the same tale (of something)
f.
100
Deyim
(birine/bir şeye) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
bring (someone or something) up to date
f.
101
Deyim
birine (biri/bir şey hakkında/konusunda) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
bring someone up-to-date (on someone or something)
f.
102
Deyim
birine (biriyle/bir şeyle ilgili) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
bring someone up-to-date (on someone or something)
f.
103
Deyim
(birini/bir şeyi) tam olarak anlatmak
do justice to (someone or something)
f.
104
Deyim
birini/bir şeyi tam olarak anlatmak
do justice to
f.
105
Deyim
birini/bir şeyi tam olarak anlatmak
do justice to something/someone
f.
106
Deyim
birini/bir şeyi tam olarak anlatmak
do someone or something justice
f.
107
Deyim
birini/bir şeyi tam olarak anlatmak
do someone or something justice
f.
108
Deyim
birini/bir şeyi tam olarak anlatmak
do justice to someone or something
f.
109
Deyim
birine (biri/bir şey hakkındaki) gerçeği anlatmak
give somebody the low-down (on somebody/something)
f.
110
Deyim
(birine bir şeyin) iç yüzünü anlatmak
give (someone) the lowdown (on something)
f.
111
Deyim
bir şeyi ballandıra ballandıra anlatmak
lay something on thick
f.
112
Deyim
(bir şeyi) basit bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language
f.
113
Deyim
(bir şeyi) yalın bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language
f.
114
Deyim
(bir şeyi) anlaşılır bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language
f.
115
Deyim
(bir şeyi) düz bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language
f.
116
Deyim
(bir şeyi) açıkça ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language
f.
117
Deyim
(bir şeyi) herkesin anlayabileceği bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language
f.
118
Deyim
(birine bir şeyi) tekrar anlatmak/açıklamak
run (something) by (one) again
f.
119
Deyim
(bir şeyi) basit/anlaşılır bir dille anlatmak
say (something) in plain language
f.
120
Deyim
(bir şeyi) düz bir dille anlatmak
say (something) in plain language
f.
121
Deyim
başka/farklı bir hikaye anlatmak
tell a different, another tale/story
f.
122
Deyim
birinin söylediğiyle uyuşmayan bir şey anlatmak
tell a different, another tale/story
f.
123
Deyim
birine bir iki şey anlatmak
tell (or teach) someone a thing or two
f.
124
Deyim
anlaması mümkün olmayan birine bir şey anlatmak
like showing a dog a card trick
expr.
Speaking
125
Konuşma
bana anlatmak istediğin bir şeyler var mı?
is there something that you want to tell me?
expr.
Medical
126
Medikal
kafanın belli bir durumunu anlatmak üzere kullanılan son ek
-cephaly
snk.
Literature
127
Edebiyat
(bir şeyin) tarihini anlatmak
historify
f.
Cinema
128
Sinema
çekilmiş bir filmin öncesindeki olayları anlatmak için çekilen yeni film
prequel
i.
Slang
129
Argo
(birine bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
yak at (one)
f.
130
Argo
(birine bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
yack at (one)
f.
131
Argo
(birine) bilmediği bir şeyi anlatmak
set (one) wise
f.
132
Argo
(biri/bir şey) hakkında bildiklerini sayıp dökmek/anlatmak
spill (one's) guts on (someone or something)
f.
133
Argo
(biri/bir şey) hakkındaki gerçek hislerini anlatmak
spill (one's) guts on (someone or something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir bir anlatmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy