Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | bir parçası olduğu | of which it is a part expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | bir parçası olduğu grup sebebiyle iftiraya uğramak | damn by association f. |
Astronomy | ||
Gökbilim | dünya atmosferine girerken neden olduğu olayla ilgisi olmayan bir göktaşı parçası | meteoroid i. |
Linguistics | ||
Dilbilim | belirli bir kelimenin parçası olduğu bütünü adlandıran kelime | holonym i. |
Religious | ||
Dini | tanrı'nın evren ve ötesinin bir parçası olduğu inancı | panentheism i. |