Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bir problem
"bir problem"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
bir problem
jones
i.
"bir problem"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çözümlenmesi güç bir problem
a can of worms
i.
2
Genel
önemli bir sorun/problem
an important problem
i.
3
Genel
teknik bir problem
a technical problem
i.
4
Genel
büyük bir sorunun parçası olan problem
subproblem
i.
Phrasals
5
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) zorluk/problem yaşamak
run up against (someone or something)
f.
Phrases
6
İfadeler
eğer herhangi bir problem olursa
if any problem occurs
expr.
7
İfadeler
eğer herhangi bir problem olursa
if any problem arises
expr.
Proverb
8
Atasözü
küçük bir problem kendi haline bırakılırsa büyük yıkımlara neden olabilir
an ant may well destroy a whole dam
9
Atasözü
önemsizken çözülmeyen bir problem ileride büyük felaketlere yol açabilir
an ant may well destroy a whole dam
10
Atasözü
önemsizken önüne geçilmeyen bir problem sonradan büyük bir yıkım yaratabilir
an ant may well destroy a whole dam
11
Atasözü
küçük bir problem kendi haline bırakılırsa büyük yıkımlara neden olabilir
an ant may well destroy a whole dam
12
Atasözü
önemsizken çözülmeyen bir problem ileride büyük felaketlere yol açabilir
an ant may well destroy a whole dam
13
Atasözü
önemsizken önüne geçilmeyen bir problem sonradan büyük bir yıkım yaratabilir
an ant may well destroy a whole dam
14
Atasözü
bir şeyin problem olacağını düşünüyorsan durduk yere üstüne gitme/onu körükleme
don't trouble trouble till trouble troubles you
Colloquial
15
Konuşma Dili
birinden kaynaklı bir sorun/problem olmak
be someone's lookout
f.
16
Konuşma Dili
birinin (kendinden) kaynaklı bir sorun/problem olmak
be someone's (own) lookout [uk]
f.
Idioms
17
Deyim
altında yatan bir sıkıntı/problem
a catch to it
i.
18
Deyim
problem yaratabilecek bir durum
a slippery slope
i.
19
Deyim
bir sorunu çözmek için belli bir miktar parayı harcamaktan kaçınırken uzun vadede problem büyüdüğünde daha fazla para harcamak zorunda kalmak
be penny-wise and dollar-foolish
f.
20
Deyim
(bir şeyle birine) problem yaratmak
damn (someone) with (something)
f.
21
Deyim
ileride problem yaratacak/başını ağrıtacak bir şey yapmak
make a rod for your own back [uk]
f.
22
Deyim
gizli bir sorun/problem var mı?
what's the catch?
expr.
Speaking
23
Konuşma
bu bir problem yaratır mı?
will it be a problem?
expr.
24
Konuşma
herhangi bir problem var mı?
Is there any problem?
expr.
Math
25
Matematik
bir boyutlu nonlineer hiperbolik problem
one dimensional hyperbolic problem
i.
26
Matematik
en az her bir np problem kadar zor olan problemlerin bulunduğu sınıf
np-hard
i.
27
Matematik
(varsayılan bir sayı ile yapılan işlemde doğru sonucun elde edildiği) bir problem çözme yöntemi
single position
i.
Geometry
28
Geometri
geometrik çözümü bir çember ile konik kesitin veya iki konik kesitin kesişimi ile mümkün olan problem
solid problem
i.
Education
29
Eğitim
öğrencilerin evde okumaları tamamlamasını ve ders saati boyunca canlı problem çözme üzerinde çalışmasını sağlayarak öğrenci katılımını ve öğrenmesini artırmayı amaçlayan bir öğretim stratejisi
flipped classroom
i.
Philosophy
30
Felsefe
problem çözmede olasılıkların zorunluluk olmadan çoğaltılmaması gerektiğini savunan bir ilke
occam’s razor
i.
31
Felsefe
problem çözmede olasılıkların zorunluluk olmadan çoğaltılmaması gerektiğini savunan bir ilke
occams razor
i.
Chess
32
Satranç
iki oyuncunun belirli bir hedefe ulaşmak için iş birliği yaptığı yaratıcı problem
helpmate
i.
Engineering
33
Engineering
ölçüm bilgisinde üç yönlü problem sonucu veya gözlem noktasının üç sabit nokta üzerinden tek bir çembere düşmesi ile görülen belirsiz form
revolver
i.
Slang
34
Argo
bir beyaz olarak siyahi biriyle ilişki yaşamayı/flört etmeyi problem etmeyen
down with the swirl
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir problem
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy