birbirinden farklı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birbirinden farklı



"birbirinden farklı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birbirinden farklı several s.
birbirinden farklı different from each other s.

"birbirinden farklı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birbirinden epey farklı şeylerden oluşan karışım potpourri i.
birbirinden farklı iki hayvan türünü çiftleştirme cross breeding i.
birbirinden çok farklı çeşitleri içeren mingle-mangle i.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be as different as night and day f.
birbirinden çok farklı şeylerden oluşan (grup) motley s.
birbirinden farklı yükseklikte olmayan level s.
birbirinden çok farklı kişilerden (takım) motley s.
birbirinden farklı küçük unsurlara bölünmüş atomistical s.
birbirinden farklı birden fazla çiçeğin olgunlaşan yumurtalıklarının kaynaşmasıyla geliştirilen multiple s.
normalde birbirinden bağımsız veya farklı çıkarlara sahip tarafları birbirine bağlama cross-cutting s.
Phrasals
iki veya daha fazla birbirinden farklı şeyin genlerinin yeniden birleşmesini sağlamak splice together f.
birbirinden farklı/alakasız insanları bir araya getirmek toss together f.
Idioms
birbirinden farklı yollara doğru gitme zamanı a parting of the ways i.
birbirinden farklı yollara doğru gitme zamanı the parting of the ways i.
birbirinden farklı yollar denemek ring the changes f.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be like chalk and cheese f.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be as different as chalk and cheese f.
birbirinden çok farklı olmak be miles apart f.
birbirinden farklı fakat birbirini tamamlayan parçaları (kıyafet, eşya) seçip bir araya getirerek uyumlu/düzenli bir takım oluşturmak mix and match f.
birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be as oil and water f.
birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be like oil and water f.
tamamen birbirinden farklı olan as alike as chalk and cheese s.
birbirinden çok farklı chalk and cheese expr.
birbirinden dünya kadar farklı chalk and cheese expr.
birbirinden dağlar kadar farklı chalk and cheese expr.
Trade/Economic
bir şirket içinde birbirinden farklı departmanlarda çalışma rotating jobs i.
firmanın farklı ürün gruplarındaki müşterilerine birbirinden bağımsız bayiler aracılığıyla hizmet verdiği sistem service-firm-sponsored retail franchising i.
Politics
birbirinden farklı görüşlere sahip gruplardan oluşan rainbow s.
Computer
girişindeki işaretler birbirinden farklı olduğunda 1 çıkışı veren mantıksal devre xor circuit i.
girişindeki işaretler birbirinden farklı olduğunda 1 çıkışı veren mantıksal devre x-or circuit i.
girişindeki işaretler birbirinden farklı olduğunda 1 çıkışı veren mantıksal devre xor gate i.
Railway
yüksekliği birbirinden farklı olan önceden belirlenmiş iki nokta arasındaki hattın uzunluğunu artırarak demiryolundaki eğimi düşürme development i.
Marine
bir geminin yüklediği birbirinden farklı mallardan oluşan yük general cargo i.
Medical
cilde aynı anda temas ettirilen iki farklı noktanın birbirinden ayırt edilebildiği en küçük mesafe two-point threshold i.
cilde aynı anda temas ettirilen iki farklı noktanın birbirinden ayırt edilebildiği en küçük mesafe two-point limen i.
(birbirinden) kaçık/farklı konumlu bası yaraları eccentric located pressure sores i.
Math
birbirinden farklı üç asal sayının çarpımı şeklinde ifade edilen sayı sphenic number i.
Logic
birbirinden farklı seçenekleri içeren durum disjunctive i.
birbirinden farklı olan iki varlık arasındaki ilişki diversity i.
Chemistry
bir maddenin orijinal maddeden ve birbirinden farklı iki ya da daha fazla maddeye ayrışması chemical decomposition reaction i.
Biology
yapı ve özellik olarak birbirinden farklı bir çift gamet anisogamete i.
yapı ve özellik olarak birbirinden farklı bir çift gamet heterogamete i.
boyutu birbirinden farklı iki tür gamet içeren eşeyli üreme anisogamy i.
boyutu birbirinden farklı iki tür gamet içeren eşeyli üreme heterogamy i.
eşeyli üreme sırasında birleşen birbirinden farklı bir çift gamet ile ilgili anisogametic s.
gametlerin birbirinden farklı olduğu bir tür cinsel eşeyli üreme ile ilgili anisogamic s.
gametlerin birbirinden farklı olduğu bir tür cinsel eşeyli üreme ile ilgili anisogamous s.
Botanic
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan triandria cinsi bitki triander i.
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan bir bitki cinsi triandria i.
komşu olup birbirinden farklı olan bitki grubu alterne i.
(yaprak, çiçek) üst ve alt yüzeyleri birbirinden farklı olan bifacial s.
Agriculture
bir tarlada her dönem birbirinden farklı ürünlerin yetiştirilmesi crop rotation i.
Social Sciences
(özellikle sosyokültürel olarak) birbirinden farklı kişiler arasındaki evlilik heterogamy i.
farklı ticari faaliyetlerin birbirinden ayrılması demarcation i.
Education
birbirinden farklı birçok dalda eğitim veren (okul vb) multi-disciplinary s.
Linguistics
farklı dillerin birbirinden etkilenmesi crosslinguistic influence i.
Religious
isa'nın ilahi ve insani olmak üzere iki farklı varlığının birbirinden bağımsız olduğunu ve isa'nın tek kutsal bir kişiliği olduğunu iddia eden dini akım nestorianism i.
isa'nın ilahi ve insani olmak üzere iki farklı varlığının birbirinden bağımsız olduğuna inanan ve isa'nın tek kutsal bir kişiliği olduğunu kabul etmeyen nestorian s.
Philosophy
her durumun birbirinden farklı olduğuna ve mutlak bir değer yargısı olamayacağına inanan görüş situationalism i.
kişilerin nesneleri birbirinden farklı algılaması sebebiyle bir şeyin doğru algılandığından emin olunamayacağını ifade eden kavram barrier of ideas i.
Geology
birbirinden farklı jeolojik dönemlerde olan diachronous s.
Sport
müsabaka sonunda üç hakemden ikisinin birbirinden farklı kararlar alması sonrası üçüncü hakemin verdiği nihai karar split decision i.
Music
birbirinden farklı boyut ve sese sahip çift davul tabla i.
Slang
birbirinden belirgin şekilde farklı iki arkadaş mutt and jeff [dated] i.