Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | birbirine dolanmış | raddled s. |
Genel | birbirine dolanmış | entertissued [obsolete] s. |
Genel | birbirine dolanmış | wreathen s. |
Genel | birbirine dolanmış | implicate [obsolete] s. |
Genel | birbirine dolanmış | implicit [obsolete] s. |
Genel | birbirine dolanmış | interwrought s. |
Technical | ||
Teknik | birbirine dolanmış | intertwined s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bir çıkrığa dolanmış ve her iki ucu birbirine bağlanmış ip veya zincir | messenger i. |
Genel | karmaşık şekilde birbirine dolanmış | intestinal s. |
Marine | ||
Denizcilik | (gemi zincirleri) birbirine dolanmış | fouled s. |
Botanic | ||
Botanik | normal dallar yerine birbirine dolanmış çok fazla küçük dalın geliştiği hastalıklı durum | plica i. |