birbirini izleyen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birbirini izleyen



"birbirini izleyen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
birbirini izleyen successive s.
General
birbirini izleyen serial s.
birbirini izleyen alternate s.
birbirini izleyen consecutive s.
birbirini izleyen consequent s.
birbirini izleyen sequenced s.
birbirini izleyen successive s.
birbirini izleyen sequential s.
birbirini izleyen rapid-fire s.
birbirini izleyen consectaneous [obsolete] s.
birbirini izleyen consectary s.
birbirini izleyen parallel s.
birbirini izleyen subsecutive s.
birbirini izleyen successional s.
Trade/Economic
birbirini izleyen repetend i.
Technical
birbirini izleyen sequent s.
birbirini izleyen alternating s.
birbirini izleyen successive s.
Food Engineering
birbirini izleyen tandem s.

"birbirini izleyen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birbirini izleyen iki ya da daha fazla sayıda tümce ya da dizenin sonlarının tekrarı epistrophe i.
birbirini izleyen devreler successive periods i.
birbirini izleyen görüntü panorama i.
birbirini sırayla izleyen (şeyler) alternate s.
hızlı şekilde birbirini izleyen dingdong s.
hızlı şekilde birbirini izleyen ding-dong s.
Phrases
birbirini izleyen günler days running i.
birbirini izleyen haftalar weeks running i.
birbirini izleyen aylar months running i.
birbirini izleyen yıllar years running i.
birbirini izleyen çeyrek (üç ay) q-o-q i.
Trade/Economic
birbirini izleyen günler consecutive days i.
birbirini izleyen günler running days i.
birbirini izleyen günler sequential days i.
Tourism
birbirini izleyen turlar back to back tours i.
Technical
birbirini izleyen termal şoklar successive thermal shocks i.
Television
hikayesi birbirini izleyen bölümler halinde yayınlanan televizyon yapımı miniseries i.
Psychology
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören atomistic s.
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören atomistical s.
Logic
birbirini izleyen adımların geçerliliğini tamamen ortaya koyan (kanıt) rigorous s.
mantıksal olarak birbirini izleyen sequacious s.
Chemistry
birbirini izleyen üyeleri arasında düzenli farka sahip olan bir dizideki kimyasal bileşikler arasındaki ilişki homology i.
Biology
dna veya rna molekülünde birbirini izleyen üç nükleotit triplet i.
döllenme ve ilgili süreçlerin iyi işaretlenmiş, birbirini izleyen, diploid ve haploid fazlarla sonuçlandığı bir organizma özelliği mixis i.
Zoology
(metamer) birbirini izleyen segmentlerde tekrarlanan segmental s.
Tobacco
birbirini izleyen iki nefes arasındaki süre puff interval i.
History
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time chart i.
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time line i.
Archaeology
birbirini izleyen tabakalarda elde edilen buluntu dizisi sequence i.
Religious
isa'nın kutsal üçlü'den ayrı bir kişi olmadığı, daha çok tanrı'nın birbirini izleyen üç şeklinden veya tezahüründen biri olduğunu savunan monarşianizm görüşü modalistic monarchianism i.
Geography
birbirini izleyen olay consequent i.
birbirini izleyen birden fazla kıvrımı bulunan ve taşkın yatağı gibi nispeten düz arazilerde görülen bir akarsu meandering stream i.
birbirini izleyen dik ve yumuşak eğimli yamaçları bulunan (topoğrafya) dip-and-scarp i.
Photography
bir hareketin birbirini izleyen aşamalarını kaydetmek için hızlı ve art arda gelen flaşlar kullanılarak çekilen (fotoğraf) multiflash s.