birine bilgi vermek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birine bilgi vermek



"birine bilgi vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
birine bilgi vermek fill in f.
birine bilgi vermek cue someone in f.
Colloquial
birine bilgi vermek hip i.

"birine bilgi vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birine bir şey hakkında bilgi vermek prime someone about f.
birine bir konu hakkında bilgi vermek fill someone in on something f.
(birine) belirli bir konuda bilgi vermek inform f.
(birine) basitleştirilmiş bilgi vermek spoon-feed f.
Phrasals
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek brief (someone) about (someone or something) f.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek brief (someone) about (someone or something) f.
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek brief someone about someone or something f.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek brief someone about someone or something f.
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek brief someone on someone or something f.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek brief someone on someone or something f.
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek fill someone in (on someone or something) f.
birine bir konuda bilgi vermek apprise someone of something f.
(birine) bilgi vermek apprise (one) of f.
(birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek brief (one) on (someone or something) f.
(birine biri/bir şey) hakkında kısaca bilgi vermek brief (one) on (someone or something) f.
birine (bir şey hakkında) bilgi vermek clue someone in (on something) f.
(birine bir şey) hakkında bilgi vermek gen (someone) up on (something) [uk] f.
Colloquial
birine gizli bilgi vermek tip (someone) the wink [brit] f.
(birine) bilgi vermek clue (one) in f.
Idioms
(birine bir şeyin) genel havası hakkında bilgi vermek give (one) the feel of (something) f.
(birine bir şeyin) önemli noktaları hakkında bilgi vermek give (one) the feel of (something) f.
(birine bir şeyin) genel havası hakkında bilgi vermek give (one) a feel of (something) f.
(birine bir şeyin) önemli noktaları hakkında bilgi vermek give (one) a feel of (something) f.
(birine) içerden bilgi vermek give (one) the inside track f.
(birine) şaşırtıcı bir soru sormak, bilgi vermek throw (someone) a googly [uk] f.
(birine) ummadığı bir soru sormak, bilgi vermek throw (someone) a googly [uk] f.
birine altında ezileceği/ağır bir bilgi vermek lay a (heavy) trip on someone f.
(birine birini) ikna etmesi, (birinin) ağzından bilgi alması için izin vermek give (one) a shot at (someone) f.
(birine biri/bir şey) konusunda bilgi vermek give (one) an account of (someone or something) f.
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek give somebody the low-down (on somebody/something) f.
(birine) bir konuda kapsamlı/ayrıntılı bilgi vermek give (someone) the lowdown (on something) f.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek give an account (of someone or something) (to someone) f.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek give someone an account of someone or something f.
(birine) bilgi vermek give an account to (someone) f.
Slang
(birine) bir bilgi/bazı bilgiler vermek drop some knowledge on (one) f.