Geçmiş

birine/bir şeye karşı çıkmak

"birine/bir şeye karşı çıkmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birine/bir şeye karşı çıkmak	frown on someone or something f.
Idioms
2	Deyim	birine/bir şeye karşı çıkmak	take somebody/something to the mat [us] f.

"birine/bir şeye karşı çıkmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) tamamen karşı olmak/çıkmak	come down on (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	come out against (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) şiddetle karşı çıkmak	crusade against (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	frown at (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	go up against (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	object to (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	rage against (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	rail against (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	rise against (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	rise up against (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	stand against (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	stand up against (someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	stand up to (someone or something) f.
Idioms
14	Deyim	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	be against (someone or something) f.
15	Deyim	birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak	fly in the face of someone or something f.
16	Deyim	birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak	fly in the teeth of someone or something f.
17	Deyim	(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak	get the upper hand on (someone or something) f.
18	Deyim	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	make a dead set at (someone or something) [obsolete] f.
19	Deyim	(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak	raise a voice against (someone or something) f.
20	Deyim	(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak	raise one's voice against (someone or something) f.
21	Deyim	(birine/bir şeye) karşı çıkmak	aise an objection (to someone or something) f.