Geçmiş

birini/bir şeyi yenmek

"birini/bir şeyi yenmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi yenmek	beat someone or something out f.
Idioms
2	Deyim	birini/bir şeyi yenmek	get the better of somebody/something f.
3	Deyim	birini/bir şeyi yenmek	have the best of someone or something f.
4	Deyim	birini/bir şeyi yenmek	make mincemeat of somebody/something f.
5	Deyim	birini/bir şeyi yenmek	make mincemeat out of someone/something f.

"birini/bir şeyi yenmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) fena yenmek	wail on (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yenmek	prevail against (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yenmek	score against (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yenmek	score off (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) açık ara yenmek	stomp on (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi açık ara yenmek	take someone or something apart f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) fena yenmek	tear into (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) açık ara yenmek	tear into (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yenmek	win out over (someone or something) f.
Idioms
10	Deyim	(birini/bir şeyi) yenmek	have the better of (someone or something) f.
11	Deyim	(birini/bir şeyi) açık ara farkla yenmek	knock the bejesus out of (someone or something) f.
12	Deyim	(birini/bir şeyi) farklı yenmek	beat (someone or something) all hollow [uk/australia] f.
13	Deyim	(birini/bir şeyi) açık ara/farklı yenmek	blow (someone or something) out of the water f.
14	Deyim	(birini/bir şeyi) kolayca yenmek	eat (something or someone) for breakfast f.
15	Deyim	(birini/bir şeyi) yenmek	get the best of (someone or something) f.
16	Deyim	(birini/bir şeyi) açık ara yenmek/mağlup etmek	give (someone or something) a shellacking f.
17	Deyim	(birini/bir şeyi) kolayca yenmek	have (someone or something) for breakfast f.
18	Deyim	(birini/bir şeyi) yenmek	knock (the) spots off (someone or something) [uk/australia] f.
19	Deyim	(birini/bir şeyi) yenmek	knock the socks off (someone or something) f.