Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bulunamayan | unfindable s. |
Genel | bulunamayan | imperscrutable [obsolete] s. |
Genel | bulunamayan | indeprehensible s. |
Computer | ||
Bilgisayar | bulunamayan | not found expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | uzun süredir bulunamayan | long-lost s. |
Genel | (sorun, hastalık) kolay çare bulunamayan | intractable s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | bulunamayan (kimse) | un-get-at-able s. |
Law | ||
Hukuk | ikamet yerinde bulunamayan sanığın bulunup getirilmesi için mahkeme emri | non est inventus i. |
Technical | ||
Teknik | ilk siparişte bulunamayan parçanın tekrar siparişi ve temini | back order i. |
Sport | ||
Spor | beş dakika içinde bulunamayan (golf topu) | lost s. |