bulunduğu yer - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bulunduğu yer



"bulunduğu yer" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bulunduğu yer whereabout i.
bulunduğu yer location i.
Technical
bulunduğu yer location i.

"bulunduğu yer" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bulunduğu veya olduğu yer (bir kimsenin/bir şeyin) whereabouts i.
bir şeyin bulunduğu yer location i.
işyerinin bulunduğu yer business location i.
işyerinin bulunduğu yer location of the business i.
evin bulunduğu yer homestall i.
(bulunduğu) yer whereabouts i.
bir şeyin bol bulunduğu yer central i.
konutunun bulunduğu yer domiciliation [rare] i.
muhteşem veya olağandışı bir güzelliğin bulunduğu yer wonderland i.
çok sayıda kaslı erkeğin bulunduğu yer meat market i.
kayalıklara oyulmuş tarihöncesinden kalma çok sayıda evin bulunduğu, güneybatı kolorado'da yer alan bir ulusal park mesa verde national park i.
sınırsız kaynağın bulunduğu yer mint i.
aile evinin bulunduğu yer homeplace i.
bolluk ve rahatlığın bulunduğu yer goshen i.
en çok otun bulunduğu yer weediest s.
Idioms
tavşanların topluca bulunduğu yer rabbit warren i.
Trade/Economic
new york borsasının bulunduğu yer the street i.
işyerinin bulunduğu yer location of the workplace i.
new york borsasının bulunduğu yer wall street i.
şirketin ticari sicil kaydının bulunduğu yer registered seat of company i.
şehrin en eski ve asıl çarşısının bulunduğu yer central business district i.
vergi yönünden sürekli yükümlü kişi ya da işletmenin sürekli bulunduğu ve işlerini yürüttüğü yer fiscal domicile i.
Law
malın bulunduğu yer hukuku lex rei sitae i.
iskoçya temyiz mahkemesinde birinci ve ikinci bölümlerin bulunduğu yer inner house [scotland] i.
Politics
sıfır noktası (ikiz kulelerin bulunduğu yer) ground zero i.
Media
gazetelerde baş yazı sayfasının karşısında yer alan, kişisel görüşleri yansıtan makalelerin bulunduğu sayfa op-ed i.
gazetelerde baş yazı sayfasının karşısında yer alan, kişisel görüşleri yansıtan makalelerin bulunduğu (sayfa) op-ed s.
Technical
gemide motorun bulunduğu yer engineering i.
tam ekran telefonlarda ekranda ön kameranın bulunduğu yer notch i.
Computer
(bilgisayar oyunlarında) düşmanların, hazinenin ve oyun hikayesindeki hedeflerin bulunduğu yer dungeon i.
Marine
geminin ön tarafının yan kısımlarında loça deliklerinin bulunduğu yer hawse i.
geminin rüzgara göre bulunduğu yer gauge i.
Anatomy
kafatasında dört büyük toplardamar sinüsünün bulunduğu yer torcular i.
kafatasında dört büyük toplardamar sinüsünün bulunduğu yer torcular herophili i.
ayak başparmağının bulunduğu tarafta, aşık kemiği ile piramit kemikleri arasında yer alan yedi ayak bileği kemiğinden biri scaphoid i.
ayak başparmağının bulunduğu tarafta, aşık kemiği ile piramit kemikleri arasında yer alan yedi ayak bileği kemiğinden biri scaphoid bone i.
nazal septum ve üst çene kemiğinin bulunduğu bölgede yer alan septomaxillary s.
Zoology
hayvanların bir arada bulunduğu yer village i.
bir yer solucanının üreme organının bulunduğu, baş kısmına yakın bölge saddle i.
Agriculture
arı kovanlarının bulunduğu yer apiary i.
Apiculture
arı kovanlarının bulunduğu yer apiary i.
History
bolivya'nın batısında inka öncesi dönemden kalma kalıntıların bulunduğu bir yer tiahuanacan i.
geçmişte vietnam'ın bulunduğu coğrafyada yer alan bir krallık anam i.
geçmişte vietnam'ın bulunduğu coğrafyada yer alan bir krallık annam i.
geçmişte vietnam'ın bulunduğu coğrafyada yer alan krallığa ait veya ilgili anamese s.
Archaeology
bolivya'nın batısında inka öncesi dönemden kalma kalıntıların bulunduğu bir yer tiahuanaco i.
bolivya'nın batısındaki titicaca gölü'nün güney ucuna yakın inka öncesi dönemden kalıntıların bulunduğu yer tiwanaku i.
bolivya'nın batısındaki titicaca gölü'nün güney ucuna yakın inka öncesi dönemden kalıntıların bulunduğu yer tiahuanaco i.
Religious
mikve banyosunun bulunduğu yer mikvah i.
bazı kiliselerde rahip ve koronun bulunduğu bölümün kuzey cephesinde yer alan ve eskiden kutsal objelerin muhafaza edildiği sığ girinti sepulcher [us] i.
bazı kiliselerde rahip ve koronun bulunduğu bölümün kuzey cephesinde yer alan ve eskiden kutsal objelerin muhafaza edildiği sığ girinti sepulchre [uk] i.
ölülerin ruhlarının daimi olarak bulunduğu yer sheol i.
Geography
porto riko'da yer alan, dünyanın en büyük radyo teleskopunun bulunduğu gözlemevi arecibo observatory i.
ingiltere'nin doğusunda yer alan, büyük bataklıkların bulunduğu bir bölge isle of ely i.
londra'da thames nehri'nin güneyinde yer alan, lambeth sarayı'nın da bulunduğu bölge lambeth i.
florida'nın güneyinde yer alan everglades milli parkı'nın da içinde bulunduğu subtropikal sulak alan everglades i.
florida'nın güneyinde yer alan everglades milli parkı'nın da içinde bulunduğu subtropikal sulak alan glades i.
bir şeyin bulunduğu yer ile ilgili chorological s.
Meteorology
yer yüzeyine yakın ısıtılmış havanın bulunduğu hal summer colt i.
Card
krupiye olarak belirlenen kişinin önüne yerleştirilen işaretin bulunduğu yer button i.
Mythology
kurgusal veya dini metinlerde bulunduğu söylenen yer mythical place i.
Latin
eşyanın bulunduğu yer kanunu lex situs i.
malın bulunduğu yer mahkemesi forum rei sitae i.