İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | burble i. | mırıltı |
Genel | burble i. | fıkırtı |
Genel | burble i. | kanadın kenarındaki hava çalkantısı |
Genel | burble i. | çağıltı |
Genel | burble f. | gürüldemek |
Genel | burble f. | fıkırdamak |
Genel | burble f. | çağlamak |
Genel | burble f. | şırlamak |
Genel | burble f. | mırıldanmak |
Genel | burble f. | mırıldamak |
Genel | burble f. | çağıldamak |
Genel | burble f. | şırıldamak |
Genel | burble f. | hızlı ve heyecanlı bir şekilde konuşmak |
Genel | burble f. | gürültü patırtı çıkarmak |
Aeronautic | ||
Havacılık | burble i. | hava filesinin kırılması |
Military | ||
Askeri | burble i. | anafor |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Aeronautic | ||
Havacılık | burble point i. | kırılma başlangıç noktası |
Havacılık | burble angle i. | kırılma açısı |
Havacılık | compressibility burble i. | sıkışabilirlik bölgesi |