cezalandırma - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

cezalandırma



"cezalandırma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
General
cezalandırma castigating i.
cezalandırma retribution i.
cezalandırma penalizing i.
cezalandırma discipline i.
cezalandırma punishing i.
cezalandırma correction i.
cezalandırma punishment i.
cezalandırma castigation i.
cezalandırma scourging i.
cezalandırma chastising i.
cezalandırma penalising i.
cezalandırma affeerment i.
cezalandırma dirdum [scotland] i.
cezalandırma durdum [scotland] i.
Law
cezalandırma penalisation i.
cezalandırma imposition of penalty i.
cezalandırma punitive action i.
cezalandırma retribution i.
cezalandırma penalization i.
cezalandırma correction i.
Archaic
cezalandırma wrack i.

"cezalandırma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendini cezalandırma self punishment i.
kendi kendini cezalandırma self-accusation i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme debagging i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme dekecking i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme kecking i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme pantsing i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme grogging i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme shanking i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme sharking i.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme drooping i.
kendini cezalandırma self-flagellation i.
kendini cezalandırma self-mortification i.
kendi kendini cezalandırma self mortification i.
ölümden sonra cezalandırma öğretisine (özellikle günahkarlar için ebedi ceza) inanan kişi retributionist i.
(öfkeyle) cezalandırma wrath i.
hükümlü birini cezalandırma aracı instrument of punishment i.
sopayla cezalandırma ferule i.
rusya'ya özgü bir cezalandırma aleti plitt i.
kendini cezalandırma self-abasement i.
kendini cezalandırma self-punishment i.
cezalandırma amaçlı ayakların yerleştirildiği delikli bir ahşap çerçeve türü stocks i.
demir çubukla cezalandırma ile ilgili baculine s.
Phrasals
(birini) cezalandırma amaçlı (başka bir yere) göndermek/yollamak exile (someone) to (some place) f.
Colloquial
(cezalandırma, azarlama) ağır biçimde like a ton of bricks zf.
Idioms
kendini cezalandırma a hair shirt i.
başarıyı ödüllendirme, başarısızlığı cezalandırma yöntemi the carrot and the stick i.
başarıyı ödüllendirme, başarısızlığı cezalandırma yöntemi carrot and stick i.
başarıyı ödüllendirme, başarısızlığı cezalandırma yöntemi carrot or stick i.
Trade/Economic
parayla veya başka bir şekilde cezalandırma amercement i.
Law
bir kişiyi dilini keserek cezalandırma elinguation i.
kamçı ile cezalandırma lashing i.
kamçı ile cezalandırma tanning i.
kamçı ile cezalandırma flogging i.
kamçı ile cezalandırma whipping i.
kamçı ile cezalandırma flagellation i.
kırbaç ile cezalandırma flogging i.
kırbaç ile cezalandırma lashing i.
kırbaç ile cezalandırma flagellation i.
kırbaç ile cezalandırma whipping i.
kırbaç ile cezalandırma tanning i.
suçlunun vücuduna bal sürerek böceklerin saldırısına maruz bırakarak uygulanan eski bir cezalandırma biçimi cyphonism i.
tekrar cezalandırma resentence i.
tekrar cezalandırma secondary sentence i.
yeniden cezalandırma secondary sentence i.
yeniden cezalandırma resentence i.
hükümlüleri sömürge cezalandırma yerleşimlerine nakletme convictism i.
Psychology
temsili cezalandırma vicarious punishment i.
Religious
hastaları iyileştirme, kehanette bulunma, günahkarları cezalandırma gibi olağanüstü güçlere sahip olan vodouna benzer, santeria dinine mensup rahip babalawo i.
tanrı'nın günahkarları cezalandırma yöntemi fire and brimstone i.
Slang
kurbanı arkadan tekmeleyerek cezalandırma kick in the butt i.