İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | cheekbone i. | elmacık kemiği | ||
She accentuated her cheekbones with contouring makeup. Elmacık kemiklerine kontür uygulayarak onları daha da belirginleştirdi. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medikal | cheekbone i. | elmacık kemiği | ||
Tom has high cheekbones. Tom'un yüksek elmacık kemikleri var. More Sentences |
||||
Anatomy | ||||
Anatomi | cheekbone i. | elmacıkkemiği |