Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
cupboard
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"cupboard"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
cupboard
i.
dolap
General
2
Genel
cupboard
i.
büfe
3
Genel
cupboard
i.
yüklük
4
Genel
cupboard
i.
dolap
5
Genel
cupboard
f.
dolaba kaldırmak
6
Genel
cupboard
f.
dolapta saklamak
"cupboard"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 102 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
shoe cupboard
i.
ayakkabılık
2
Genel
large cupboard for bedding
i.
yüklük
3
Genel
towel cupboard
i.
havluluk
4
Genel
wooden cupboard
i.
ahşap dolap
5
Genel
store cupboard
i.
erzak dolabı
6
Genel
kitchen cupboard
i.
mutfak dolabı
7
Genel
crockery cupboard
i.
kap dolabı
8
Genel
cupboard lock
i.
dolap kilidi
9
Genel
cupboard with mirror
i.
aynalı duvar dolabı
10
Genel
built-in cupboard
i.
gömme dolap
11
Genel
small first-aid cupboard
i.
ecza dolabı
12
Genel
inbuilt cupboard
i.
gömme dolap
13
Genel
cupboard door
i.
dolap kapağı
14
Genel
linen cupboard
i.
çamaşır dolabı
15
Genel
hot cupboard
i.
sıcak dolap
16
Genel
cupboard love
i.
kişinin kendi çıkarları doğrultusunda bir şeyi elde etmek için gösterdiği sahte sevgi
17
Genel
fume cupboard
i.
çeker ocak
18
Genel
study cupboard
i.
çalışma dolabı
19
Genel
cupboard [obsolete]
i.
büfede sergilenen yemekler
20
Genel
corner cupboard
i.
köşe dolap
21
Genel
corner cupboard
i.
köşe büfe
Idioms
22
Deyim
cupboard love
i.
göstermelik sevgi gösterisi
23
Deyim
a skeleton in the cupboard
i.
utanılacak sır
24
Deyim
a skeleton in the cupboard
i.
utanç verici sır
25
Deyim
a skeleton in one's cupboard
i.
utanç verici sır
26
Deyim
a skeleton in one's cupboard
i.
utanılacak sır
27
Deyim
a skeleton in the cupboard
i.
aile sırrı
28
Deyim
a skeleton in the cupboard
i.
utanılacak bir sır
29
Deyim
a skeleton in the cupboard
i.
utanç verici bir sır
30
Deyim
a skeleton in the cupboard
i.
ailenin gizlediği utanç kaynağı olan bir sır
31
Deyim
skeleton in the cupboard
i.
saklanan sır
32
Deyim
skeleton in the cupboard
i.
esrarengiz skandal
33
Deyim
skeleton in the cupboard
i.
aile sırrı
34
Deyim
cry cupboard
f.
yiyecek aramak
35
Deyim
cry cupboard
f.
aç olduğunu söylemek
36
Deyim
have a skeleton in one's cupboard [uk]
f.
utanılacak bir sırrı/sırları olmak
37
Deyim
have a skeleton in one's cupboard [uk]
f.
utanç verici bir sırrı/sırları olmak
38
Deyim
have a skeleton in one's cupboard [uk]
f.
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak
39
Deyim
have a skeleton in one's cupboard [uk]
f.
eskiden kalma kötü bir sırrı/sırları olmak
40
Deyim
have a skeleton in the cupboard [uk]
f.
utanılacak bir sırrı/sırları olmak
41
Deyim
have a skeleton in the cupboard [uk]
f.
utanç verici bir sırrı/sırları olmak
42
Deyim
have a skeleton in the cupboard [uk]
f.
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak
43
Deyim
have a skeleton in the cupboard [uk]
f.
eskiden kalma kötü bir sırrı/sırları olmak
44
Deyim
have skeletons in one's cupboard [uk]
f.
utanılacak bir sırrı/sırları olmak
45
Deyim
have skeletons in one's cupboard [uk]
f.
utanç verici bir sırrı/sırları olmak
46
Deyim
have skeletons in one's cupboard [uk]
f.
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak
47
Deyim
have skeletons in one's cupboard [uk]
f.
eskiden kalma kötü bir sırrı/sırları olmak
48
Deyim
have skeletons in the cupboard [uk]
f.
utanılacak bir sırrı/sırları olmak
49
Deyim
have skeletons in the cupboard [uk]
f.
utanç verici bir sırrı/sırları olmak
50
Deyim
have skeletons in the cupboard [uk]
f.
hoş olmayan bir sırrı/sırları olmak
51
Deyim
have skeletons in the cupboard [uk]
f.
eskiden kalma kötü bir sırrı/sırları olmak
52
Deyim
have a skeleton in one's cupboard
f.
utanılacak bir sırrı olmak
53
Deyim
have a skeleton in one's cupboard
f.
kirli çamaşırları olmak
54
Deyim
have a skeleton in one's cupboard
f.
gizlediği bir suçu olmak
55
Deyim
have a skeleton in the cupboard
f.
utanılacak bir sırrı olmak
56
Deyim
have a skeleton in the cupboard
f.
kirli çamaşırları olmak
57
Deyim
have a skeleton in the cupboard
f.
gizlediği bir suçu olmak
58
Deyim
have skeletons in one's cupboard
f.
utanılacak sırları olmak
59
Deyim
have skeletons in one's cupboard
f.
kirli çamaşırları olmak
60
Deyim
have skeletons in one's cupboard
f.
gizlediği suçları olmak
61
Deyim
have skeletons in the cupboard
f.
utanılacak sırları olmak
62
Deyim
have skeletons in the cupboard
f.
kirli çamaşırları olmak
63
Deyim
have skeletons in the cupboard
f.
gizlediği suçları olmak
64
Deyim
cupboard is bare
expr.
mutfak/dolap boş/tamtakır
65
Deyim
cupboard is bare
expr.
kasası bomboş/tamtakır
66
Deyim
the cupboard is bare
expr.
kasanın bomboş/tamtakır olması
67
Deyim
the cupboard is bare
expr.
kasa bomboş
68
Deyim
cupboard is bare
expr.
buzdolabı bomboş
69
Deyim
cupboard is bare
expr.
kasa tamtakır kuru bakır
70
Deyim
the cupboard is bare
expr.
kasa tamtakır
71
Deyim
the cupboard is bare
expr.
kasa tamtakır kuru bakır
72
Deyim
cupboard is bare
expr.
tam takır kuru bakır
73
Deyim
cupboard is bare
expr.
dolap tam takır kuru bakır
74
Deyim
cupboard is bare
expr.
dolapta hiçbir şey yok
75
Deyim
cupboard is bare
expr.
kasa bomboş
76
Deyim
cupboard is bare
expr.
cepte para yok
77
Deyim
cupboard is bare
expr.
üç kuruş bile yok
78
Deyim
cupboard is bare
expr.
kese boş
79
Deyim
the cupboard is bare
expr.
tam takır kuru bakır
80
Deyim
the cupboard is bare
expr.
dolap tam takır kuru bakır
81
Deyim
the cupboard is bare
expr.
dolapta hiçbir şey yok
82
Deyim
the cupboard is bare
expr.
kasa bomboş
83
Deyim
the cupboard is bare
expr.
cepte para yok
84
Deyim
the cupboard is bare
expr.
üç kuruş bile yok
85
Deyim
the cupboard is bare
expr.
kese boş
Technical
86
Teknik
airing cupboard
i.
kurutma dolabı
87
Teknik
fume cupboard
i.
duman sandığı
88
Teknik
store cupboard
i.
erzak dolabı
89
Teknik
drying cupboard
i.
kurutma dolabı
90
Teknik
cupboard containing stretcher
i.
sedye dolabı
91
Teknik
cupboard containing the operating and control equipment
i.
şalter ve kumanda aletleri dolabı
Electric
92
Elektrik
electric hot-plate cupboard
i.
elektrik ocağı dolabı
Furniture
93
Mobilya
bathroom cupboard
i.
banyo dolabı
94
Mobilya
toy cupboard
i.
oyuncak dolabı
95
Mobilya
cupboard with shelves
i.
raflı dolap
96
Mobilya
shelf cupboard
i.
raflı dolap
97
Mobilya
court cupboard
i.
16. ve 17. yüzyıllarda kullanılan ahşap bir konsol
98
Mobilya
court-cupboard
i.
eskiden evlerde içinde değerli ev eşyaları sergilenen bir tür konsol
Medical
99
Medikal
fume cupboard
i.
çekerocak
100
Medikal
fume cupboard
i.
duman sandığı
Chemistry
101
Kimya
fume cupboard
i.
çeker ocak
102
Kimya
fume cupboard
i.
çekerocak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of cupboard
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy