düşüncesi - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düşüncesi



"düşüncesi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
düşüncesi (one's) twopence (worth) [uk/aus] i.
düşüncesi (one's) tuppence (worth) [uk/aus] expr.

"düşüncesi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fiyatlar düşecek düşüncesi bearishness i.
ahlak düşüncesi morals i.
mevcut sisteme itaat etme düşüncesi conformism i.
düşüncesi bile kötü olan şey the unthinkable i.
dinin dogmatik inançtan ziyade insan ahlakına dayandığı ve bu nedenle geliştirilebilir olduğu düşüncesi perfectibility i.
düşüncesi olmak make account f.
belirli bir düşüncesi olan thoughten [obsolete] s.
Colloquial
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı the american dream i.
(birinin) altta yatan düşüncesi (one's) game i.
bir düşüncesi olmayan unideaed s.
(birinin bir konu) hakkındaki düşüncesi/duygusu where someone's head is at expr.
(birinin bir konu) hakkındaki düşüncesi/duygusu where someone’s head is at expr.
düşüncesi bile kötü don't even think about it (happening) expr.
düşüncesi bile beni ürkütüyor I shudder/dread to think expr.
Idioms
birinin bir konudaki düşüncesi (someone's) take on (something) i.
birisinin herkesten sakladığı düşüncesi bird of (one's) own brain i.
(birisinin) enine boyuna tartılmış düşüncesi (one's) considered opinion i.
zihnin insan vücudundan ayrı bir olgu olduğu düşüncesi ghost in the machine i.
(birinin) kendi kanaati/düşüncesi (one's) point of view i.
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı the american dream i.
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı the american dream i.
düşüncesi bile hasta etmek/midesini bulandırmak can't bear to think about (something) f.
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak have (any/no) feelings about (someone or something) f.
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak have (any/no) feelings about (someone or something) f.
en ufak bir düşüncesi olmamak not have the faintest (notion) f.
hakkında bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak have feelings about f.
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the faintest f.
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the faintest f.
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the foggiest f.
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the foggiest f.
düşüncesi bile korkunç not bear thinking about expr.
Speaking
düşüncesi bile beni ürkütüyor I dread to think expr.
düşüncesi bile beni ürkütüyor I shudder to think expr.
Trade/Economic
grup düşüncesi groupthink i.
kamunun düşüncesi public opinion i.
sosyal gelişmenin ekonomik etkenlere dayandığı düşüncesi economic determinism i.
ekonomik güçlük dönemlerinde bazı nakit akımlarının giriş olasılığını artırmak düşüncesi ile çok uluslu şirketin yabancı ülke şubelerinden ana merkeze yapılan nakit akımlarını lisans ücretleri farklı bölümlere ayırmak unbundle f.
Politics
milli refahın her ulusun bağımsız çalışması ile sağlanacağı düşüncesi nationalism i.
Psychology
grup düşüncesi groupthink i.
grup düşüncesi group thinking i.
intihar düşüncesi suicidal ideation i.
intihar düşüncesi suicide ideation i.
içe kapanım düşüncesi autistic thinking i.
tüm canlılarda enerji olduğu düşüncesi bioenergy i.
telepatik bir etki veya sempatik titreşim yoluyla, bir olay veya eylemin gelecekte benzer olay veya eylemlere neden olabileceği düşüncesi morphic resonance i.
telepatik bir etki veya sempatik titreşim yoluyla, bir zihinde düşünülen bir fikrin başka bir zihinde ortaya çıkabileceği düşüncesi morphic resonance i.
isteksizce gelen yüksek bir yerden atlama düşüncesi call of the void i.
Astronomy
güneşin evrenin merkezinde olduğu düşüncesi heliocentricism i.
Social Sciences
insan düşüncesi ve kültürü ile ilgilenen disiplinler humanities i.
ibrani düşüncesi hebraism i.
Religious
(hristiyan bilim akımında) ebedi ruh düşüncesi man i.
kongregasyonalizm düşüncesi ile desteklenen congregationalist s.
Philosophy
hayatın mucizeler yerine doğal süreçlerden kaynaklandığı düşüncesi veya inancı nomogeny i.
biyosferin insan düşüncesi, kültürü ve bilgisinden etkilendiği düşünülen kısmı noosphere i.
insanın beden, ruh ve candan oluştuğu düşüncesi trialism i.
Slang
(birinin bir konu) hakkındaki düşüncesi where someone is at expr.
Modern Slang
yapılmaması gerektiği kural olarak özellikle belirtilmemiş şeylerin yapılabileceği düşüncesi air bud clause i.