|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
fiyatlar düşecek düşüncesi |
bearishness i.
|
|
2 |
Genel |
ahlak düşüncesi |
morals i.
|
|
3 |
Genel |
mevcut sisteme itaat etme düşüncesi |
conformism i.
|
|
4 |
Genel |
düşüncesi bile kötü olan şey |
the unthinkable i.
|
|
5 |
Genel |
dinin dogmatik inançtan ziyade insan ahlakına dayandığı ve bu nedenle geliştirilebilir olduğu düşüncesi |
perfectibility i.
|
|
6 |
Genel |
düşüncesi olmak |
make account f.
|
|
7 |
Genel |
belirli bir düşüncesi olan |
thoughten [obsolete] s.
|
|
Colloquial |
|
8 |
Konuşma Dili |
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı |
the american dream i.
|
|
9 |
Konuşma Dili |
(birinin) altta yatan düşüncesi |
(one's) game i.
|
|
10 |
Konuşma Dili |
bir düşüncesi olmayan |
unideaed s.
|
|
11 |
Konuşma Dili |
(birinin bir konu) hakkındaki düşüncesi/duygusu |
where someone's head is at expr.
|
|
12 |
Konuşma Dili |
(birinin bir konu) hakkındaki düşüncesi/duygusu |
where someone’s head is at expr.
|
|
13 |
Konuşma Dili |
düşüncesi bile kötü |
don't even think about it (happening) expr.
|
|
14 |
Konuşma Dili |
düşüncesi bile beni ürkütüyor |
I shudder/dread to think expr.
|
|
Idioms |
|
15 |
Deyim |
birinin bir konudaki düşüncesi |
(someone's) take on (something) i.
|
|
16 |
Deyim |
birisinin herkesten sakladığı düşüncesi |
bird of (one's) own brain i.
|
|
17 |
Deyim |
(birisinin) enine boyuna tartılmış düşüncesi |
(one's) considered opinion i.
|
|
18 |
Deyim |
zihnin insan vücudundan ayrı bir olgu olduğu düşüncesi |
ghost in the machine i.
|
|
|
19 |
Deyim |
(birinin) kendi kanaati/düşüncesi |
(one's) point of view i.
|
|
20 |
Deyim |
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı |
the american dream i.
|
|
21 |
Deyim |
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı |
the american dream i.
|
|
22 |
Deyim |
düşüncesi bile hasta etmek/midesini bulandırmak |
can't bear to think about (something) f.
|
|
23 |
Deyim |
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak |
have (any/no) feelings about (someone or something) f.
|
|
24 |
Deyim |
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak |
have (any/no) feelings about (someone or something) f.
|
|
25 |
Deyim |
en ufak bir düşüncesi olmamak |
not have the faintest (notion) f.
|
|
26 |
Deyim |
hakkında bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak |
have feelings about f.
|
|
27 |
Deyim |
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the faintest f.
|
|
28 |
Deyim |
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the faintest f.
|
|
29 |
Deyim |
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the foggiest f.
|
|
30 |
Deyim |
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the foggiest f.
|
|
31 |
Deyim |
düşüncesi bile korkunç |
not bear thinking about expr.
|
|
Speaking |
|
32 |
Konuşma |
düşüncesi bile beni ürkütüyor |
I dread to think expr.
|
|
33 |
Konuşma |
düşüncesi bile beni ürkütüyor |
I shudder to think expr.
|
|
Trade/Economic |
|
34 |
Ticaret/Ekonomi |
grup düşüncesi |
groupthink i.
|
|
35 |
Ticaret/Ekonomi |
kamunun düşüncesi |
public opinion i.
|
|
36 |
Ticaret/Ekonomi |
sosyal gelişmenin ekonomik etkenlere dayandığı düşüncesi |
economic determinism i.
|
|
37 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik güçlük dönemlerinde bazı nakit akımlarının giriş olasılığını artırmak düşüncesi ile çok uluslu şirketin yabancı ülke şubelerinden ana merkeze yapılan nakit akımlarını lisans ücretleri farklı bölümlere ayırmak |
unbundle f.
|
|
Politics |
|
38 |
Siyasal |
milli refahın her ulusun bağımsız çalışması ile sağlanacağı düşüncesi |
nationalism i.
|
|
|
Psychology |
|
39 |
Psikoloji |
grup düşüncesi |
groupthink i.
|
|
40 |
Psikoloji |
grup düşüncesi |
group thinking i.
|
|
41 |
Psikoloji |
intihar düşüncesi |
suicidal ideation i.
|
|
42 |
Psikoloji |
intihar düşüncesi |
suicide ideation i.
|
|
43 |
Psikoloji |
içe kapanım düşüncesi |
autistic thinking i.
|
|
44 |
Psikoloji |
tüm canlılarda enerji olduğu düşüncesi |
bioenergy i.
|
|
45 |
Psikoloji |
telepatik bir etki veya sempatik titreşim yoluyla, bir olay veya eylemin gelecekte benzer olay veya eylemlere neden olabileceği düşüncesi |
morphic resonance i.
|
|
46 |
Psikoloji |
telepatik bir etki veya sempatik titreşim yoluyla, bir zihinde düşünülen bir fikrin başka bir zihinde ortaya çıkabileceği düşüncesi |
morphic resonance i.
|
|
47 |
Psikoloji |
isteksizce gelen yüksek bir yerden atlama düşüncesi |
call of the void i.
|
|
Astronomy |
|
48 |
Gökbilim |
güneşin evrenin merkezinde olduğu düşüncesi |
heliocentricism i.
|
|
Social Sciences |
|
49 |
Sosyal Bilimler |
insan düşüncesi ve kültürü ile ilgilenen disiplinler |
humanities i.
|
|
50 |
Sosyal Bilimler |
ibrani düşüncesi |
hebraism i.
|
|
Religious |
|
51 |
Dini |
(hristiyan bilim akımında) ebedi ruh düşüncesi |
man i.
|
|
52 |
Dini |
kongregasyonalizm düşüncesi ile desteklenen |
congregationalist s.
|
|
Philosophy |
|
53 |
Felsefe |
hayatın mucizeler yerine doğal süreçlerden kaynaklandığı düşüncesi veya inancı |
nomogeny i.
|
|
54 |
Felsefe |
biyosferin insan düşüncesi, kültürü ve bilgisinden etkilendiği düşünülen kısmı |
noosphere i.
|
|
55 |
Felsefe |
insanın beden, ruh ve candan oluştuğu düşüncesi |
trialism i.
|
|
Slang |
|
56 |
Argo |
(birinin bir konu) hakkındaki düşüncesi |
where someone is at expr.
|
|
Modern Slang |
|
57 |
Modern Argo |
yapılmaması gerektiği kural olarak özellikle belirtilmemiş şeylerin yapılabileceği düşüncesi |
air bud clause i.
|
|