Geçmiş

düzen vermek

"düzen vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	düzen vermek	tune up f.
2	Genel	düzen vermek	put something in order f.
3	Genel	düzen vermek	harmonize f.
4	Genel	düzen vermek	harmonise f.

"düzen vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kendine çeki düzen vermek	gussy up f.
2	Genel	çeki düzen vermek	array f.
3	Genel	çeki düzen vermek	trig f.
4	Genel	çeki düzen vermek	spruce f.
5	Genel	çeki düzen vermek	spruce up f.
6	Genel	kendine çeki düzen vermek	primp f.
7	Genel	çeki düzen vermek	tidy up f.
8	Genel	çeki düzen vermek	groom f.
9	Genel	kendine çeki düzen vermek	preen f.
10	Genel	çeki düzen vermek	right f.
11	Genel	üstüne başına çeki düzen vermek	make oneself presentable f.
12	Genel	yeni bir düzen vermek	reorganize f.
13	Genel	çeki düzen vermek	titivate f.
14	Genel	kendine çeki düzen vermek	adapt oneself to f.
15	Genel	kendine çeki düzen vermek	get one’s act together f.
16	Genel	yeni bir düzen vermek	reorganise f.
17	Genel	mutfağa çeki düzen vermek	tidy up the kitchen f.
18	Genel	tekrar çeki düzen vermek	regroom f.
19	Genel	kendine çeki düzen vermek	remember oneself f.
20	Genel	çeki düzen vermek	neat [obsolete] f.
21	Genel	çeki düzen vermek	neaten f.
22	Genel	çeki düzen vermek	neatify [obsolete] f.
23	Genel	çeki düzen vermek	trick f.
24	Genel	çeki düzen vermek	primp f.
25	Genel	çeki düzen vermek	slick f.
26	Genel	kendine çeki düzen vermek	slick f.
27	Genel	çeki düzen vermek	spunge f.
28	Genel	çeki düzen vermek	preen f.
Phrasals
29	Öbek Fiiller	çeki düzen vermek	pull something together f.
30	Öbek Fiiller	kendine çeki düzen vermek	get up f.
31	Öbek Fiiller	kendine çeki düzen vermek	pick up f.
Colloquial
32	Konuşma Dili	yoğun bir program sırasında dinlenmek veya kendine çeki düzen vermek için duraklamak	touchdown i.
33	Konuşma Dili	kendine çeki düzen vermek	pretty oneself up f.
Idioms
34	Deyim	kendine çeki düzen vermek	pretty oneself (or something) up f.
35	Deyim	kendisine çeki-düzen vermek	clean up one’s act f.
36	Deyim	kendisine çeki-düzen vermek	get one's act together f.
37	Deyim	kendisine çeki-düzen vermek	clean one's act up f.
38	Deyim	kendine çeki düzen vermek	get (one's) stuff together f.
39	Deyim	bir şeyin görünümüne çeki düzen vermek	give something a facelift f.
40	Deyim	kendine çeki düzen vermek	have one's act together f.
41	Deyim	kendine çeki düzen vermek	put straight f.
42	Deyim	çeki-düzen vermek	clean act up f.
43	Deyim	çeki düzen vermek	clean up act f.
44	Deyim	kendine çeki düzen vermek	clean up your act f.
45	Deyim	(bir şeyin) görünümüne çeki düzen vermek	give (something) a face-lift f.
46	Deyim	kendine çeki düzen vermek	get act together f.
47	Deyim	birine/bir şeye çeki düzen vermek	get/knock/lick somebody/something into shape f.
48	Deyim	eve çeki düzen vermek	redd up the house [us] f.
Slang
49	Argo	kendine çeki düzen vermek	get (one's) shit together f.
50	Argo	kendine çeki düzen vermek	get shit together f.