düzgünce - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düzgünce



"düzgünce" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düzgünce smoothly zf.
düzgünce neatly zf.
düzgünce properly zf.
düzgünce normally zf.
düzgünce tidy [dialect] zf.
düzgünce trim zf.
düzgünce evenly zf.
düzgünce level zf.
düzgünce comptly [obsolete] zf.
düzgünce politely [obsolete] zf.
düzgünce fetisely zf.
düzgünce sleek zf.
düzgünce slick zf.
düzgünce snug zf.
düzgünce suent [dialect] zf.
düzgünce suently zf.
Music
düzgünce grazioso zf.

"düzgünce" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düzgünce kesilmiş bıyık neatly trimmed mustache i.
düzgünce gözetleyememe misobservance i.
düzgünce gözetleyemeyen kimse misobserver i.
müzikal aralıkları düzgünce veremeyen veya ayırt edemeyen kimse monotone i.
düzgünce sabitlenmiş saç teli lick i.
birbirine düzgünce geçme dovetailing i.
birbirine düzgünce oturma dovetailing i.
(nesneyi) düzgünce fırlatamamak misthrow f.
saçın orta kısmının düzgünce arkaya doğru tarandığı (kadın saçı) madonna s.
düzgünce hizalanmış fair s.
düzgünce adlandırılmayan improper s.
düzgünce şekillendirilmiş (saç) coiffured s.
Phrasals
tamamen/düzgünce karıştırmak whip through f.
Proverb
düzgünce sorulan soruya düzgünce cevap verilir a civil question deserves a civil answer
düzgünce bir soru sorulduysa düzgünce cevap verilir a civil question deserves a civil answer
Idioms
düzgünce çalışmak be in a groove f.
işini/görevini düzgünce yapmak be in a groove f.
düzgünce çalışmak be in the groove f.
işini/görevini düzgünce yapmak be in the groove f.
parası çok olup onu düzgünce harcayacak akla sahip olmamak have more money than sense f.
bir şeyi düzgünce organize etmek put something straight f.
insan elmalarla armutları düzgünce karşılaştıramaz comparisons are odious expr.
Technical
düzgünce ayarlamak tram f.
Railway
(tekerlek çifti) raylara düzgünce oturmak track f.
Chemistry
ısıtıldığında düzgünce kavisli bir forma sahip olan (polimer molekülleri) wormlike s.
Botanic
yaprakları düzgünce ayrılmış bitki maidenweed i.
Painting
fırçanın altında iplik gibi kalıp düzgünce düzleşmeyen (boya) ropy s.
Printery
baskıda karşılıklı sayfaları düzgünce hizalama registration i.
(yeni basım harfini) düzgünce hazneye yerleştirmek lay f.
Slang
düzgünce çalışan in the groove s.
işini/görevini düzgünce yapan in the groove s.