Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dışarıda olmak | be abroad f. |
Genel | dışarıda olmak | be out f. |
Genel | dışarıda olmak | outlie [rare] f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | içerde iki yolcu, dışarıda sürücü ve uşak olmak üzere toplamda dört kişi taşıyan, üstü açılabilir dört tekerlekli hafif bir at arabası | gladstone i. |
Genel | geç vakitlere kadar dışarıda olmak/kalmak | stay out until the early hours f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | (bir şey) için dışarıda olmak | be out for (something) f. |
Idioms | ||
Deyim | gözü dışarıda olmak | have a roving eye f. |