İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | deal breaker i. | anlaşmayı bozan/ihlal eden/çiğneyen durum |
Konuşma Dili | deal breaker i. | bir ilişkinin bozulmasına sebebiyet veren neden |
Speaking | ||
Konuşma | deal breaker expr. | oyunbozan/engel durum |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Speaking | ||
Konuşma | this is a deal breaker expr. | bu anlaşmayı bozar |