Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
denizden
"denizden"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
denizden
by sea
zf.
2
Genel
denizden
bye
zf.
"denizden"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 94 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
denizden esen rüzgar
sea breeze
i.
2
Genel
denizden karaya esen yel
sea breeze
i.
3
Genel
denizden gelecek saldırıları önlemek için yapılan surlar
sea wall
i.
4
Genel
ülkenin denizden uzak yerleri
inland
i.
5
Genel
kara veya denizden giden posta
surface mail
i.
6
Genel
denizden uzak yerler
inland
i.
7
Genel
denizden kazanılmış toprak
polder
i.
8
Genel
fransa ve ingiltere'yi denizden birbirine bağlayan, iki ülkenin ortak yapımı olan demir yolu tüneli
la manche
i.
9
Genel
ticari kargonun denizden toplanması için yapılan sefer
voyage [obsolete]
i.
10
Genel
ticari kargonun denizden toplandığı seferden elde edilen hasılat
voyage [obsolete]
i.
11
Genel
denizden esen rüzgar
outwind
i.
12
Genel
(eski ingiliz derebeylik hukukunda) denizden gelen düşmanlara karşı koruma veya bu düşmanları gözetleme hizmeti
seaward
i.
13
Genel
denizden iç kesimlere ilerleyen sis
fret [dialect] [uk]
i.
14
Genel
denizden çıkmış balığa dönmek
feel like a fish out of water
f.
15
Genel
denizden çıkarmak
fish
f.
16
Genel
denizden etrafını dolaşmak
circumnavigate
f.
17
Genel
geçimini denizden sağlamak
live by the sea
f.
18
Genel
denizden karaya doğru esen
onshore
s.
19
Genel
denizden uzak
inland
s.
20
Genel
denizden uzak olan
inland
s.
21
Genel
denizden esen
seaward
s.
22
Genel
denizden uzak
mediterraneous [obsolete]
s.
23
Genel
denizden uzak olan
inlandish [obsolete]
s.
24
Genel
(rüzgar) denizden kıyıya vuran
inshore
s.
25
Genel
denizden uzak ve genelde taşrada olan
freshwater
s.
26
Genel
denizden uzakta
inland
zf.
27
Genel
denizden karaya doğru
onshore
zf.
28
Genel
hem denizden hem karadan
by sea and land
zf.
29
Genel
denizden karaya
onshore
zf.
Phrasals
30
Öbek Fiiller
(denizden) karaya atmak
cast up
f.
Idioms
31
Deyim
denizden çıkmış balık
a fish out of water
i.
Trade/Economic
32
Ticaret/Ekonomi
denizden mal taşıma kanunu
carriage of goods by sea act
i.
33
Ticaret/Ekonomi
denizden mal taşıma kanunu
cogsa
i.
Technical
34
Teknik
denizden parazit yansıma
sea clutter
i.
35
Teknik
denizden tanka veya tanktan denize sıvı almak için kullanılan valflı sandık
valve chest
i.
36
Teknik
denizden gönderilen
sea-borne
s.
37
Teknik
denizden taşınan
sea-borne
s.
Radio
38
Radyo
denizden karaya veya karadan denize geçerken radyo yer dalgasının yönünün değişmesi
land effect
i.
39
Radyo
denizden karaya veya karadan denize geçerken radyo yer dalgasının yönünün değişmesi
shoreline effect
i.
Aeronautic
40
Havacılık
denizden kurtarma
air sea rescue
i.
Marine
41
Denizcilik
dar bir denizden geçme
transfretation [obsolete]
i.
42
Denizcilik
denizden parazit yansıma
sea clutter
i.
43
Denizcilik
denizden anlamayan kimse
landlubber
i.
44
Denizcilik
denizden karaya esen rüzgar için kullanılan ifade
onshore
i.
45
Denizcilik
denizden mal taşıma kanunu
carriage of goods by sea act
i.
46
Denizcilik
denizden dik olarak yükselen kara parçası
bold coast
i.
47
Denizcilik
denizden indirilen mavna
launching barge
i.
48
Denizcilik
denizden kazanılmış toprak
polder
i.
49
Denizcilik
denizden havaya fırlatılan füze
underwater-to-air missle
i.
50
Denizcilik
pruvayı yukarı kaldırarak denizden çıkmasını sağlayan yelken
lifting sail
i.
51
Denizcilik
dar bir denizden geçmek
transfreight [obsolete]
f.
52
Denizcilik
dar bir denizden geçmek
transfrete [obsolete]
f.
53
Denizcilik
çapasını denizden çekmek
unanchor
f.
54
Denizcilik
çapayı denizden çekmek
up-anchor
f.
55
Denizcilik
denizden kıyıya doğru
home
zf.
Psychology
56
Psikoloji
denizden korkma
thalassophobia
i.
Marine Biology
57
Deniz Biyolojisi
denizden beslenenler için zehirli olan toksinler üreten, deniz yosunlarının renklendirdiği geniş deniz suyu alanı
redwater
i.
58
Deniz Biyolojisi
denizden ikinci kez dönen somon
gerlind
i.
59
Deniz Biyolojisi
belli dönemlerde yumurta bırakmak için denizden göllere giden (balık)
catanadromous
s.
60
Deniz Biyolojisi
yumurtlamak için denizden nehrin yukarı kısmına yeni göç etmiş (balık)
fresh-run
s.
Fishery
61
Balıkçılık
(istiridyelerin denizden çıkarılması için kullanılan) dişli ağızlı ağır demirden tarak
oyster dredge
i.
Environment
62
Çevre
(denizden karaya gerçekleşen) tortul sürüklenmesi
overwash
i.
63
Çevre
denizden korunmak için oluşturulmuş set veya mendirek
seabank
i.
Geography
64
Coğrafya
mercan kayalıkları veya kıyı kordonuyla açık denizden ayrılan su kütlesi
laguna
i.
65
Coğrafya
mercan kayalıkları veya kıyı kordonuyla açık denizden ayrılan su kütlesi
lagune [rare]
i.
66
Coğrafya
denizden yükseklik
elevation from sea level
i.
67
Coğrafya
ülkenin denizden uzak yerleri
upcountry
i.
68
Coğrafya
karla kaplı arktik bölgelere denizden bakıldığında atmosferde görülen özel bir parlaklık
land blink
i.
69
Coğrafya
denizden iç kesime gelen nemli sis
sea fret
i.
70
Coğrafya
denizden çıkan çamur
sea mud
i.
71
Coğrafya
denizden çıkan çamur
sea ooze
i.
72
Coğrafya
denizden karaya doğru hareket eden nemli sis veya pus
fret
i.
73
Coğrafya
denizden toprak kazanmak
empolder
f.
Meteorology
74
Meteoroloji
abd'de denizden esen sıcak ve nemli bir rüzgar
wet chinook
i.
75
Meteoroloji
denizden esen ve genellikle sis getiren esinti veya sert rüzgar
sea turn
i.
Military
76
Askeri
denizden başlatılan askeri operasyon
naval expeditionary warfare
i.
77
Askeri
denizden atılan torpidolara karşı iç limanı korumakta kullanılan ağ
torpedo defense net
i.
78
Askeri
denizden atılan torpidolara karşı gemiyi korumakta kullanılan ağ
torpedo nettings
i.
79
Askeri
denizden havaya
sea-to-air
i.
80
Askeri
denizden atılan balistik füze
sea launched ballistic missile
i.
81
Askeri
denizden havaya
ship-to-air
i.
82
Askeri
denizden atılan cruise füzesi
sea-launched cruise missile
i.
83
Askeri
denizden havaya füze
sea-to-air missile
i.
84
Askeri
denizden havaya füze
ship-to-air missile
i.
85
Askeri
noktadan noktaya denizden ikmal
point to point sealift
i.
86
Askeri
denizden fırlatılan balistik füze
slbm (sea-launched ballistic missile)
i.
87
Askeri
denizden fırlatılan seyir füzesi
slcm (sea-launched cruise missile)
i.
88
Askeri
stratejik denizden ikmal
strategic sealift
i.
89
Askeri
stratejik denizden ikmal kuvvetleri
strategic sealift forces
i.
Mythology
90
Mitoloji
denizden yükselen (tanrıça)
anadyomene
s.
Latin
91
Latince
denizden denize (kanada'nın sloganı)
a mari usque ad mare
expr.
Engineering
92
Engineering
denizden kazanılan toprağı araziye dönüştürmek
empolder
f.
93
Engineering
denizden toprak elde etmek
impolder [rare]
f.
94
Engineering
denizden kıyı seti kurmak
impolder [rare]
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of denizden
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy