İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dining-room i. | yemek odası | ||
Don't put your belongings on the dining-room table. Eşyalarınızı yemek odası masasına koymayın. More Sentences |
||||
Genel | dining-room i. | kafeterya |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | dining room i. | yemek odası | ||
Over here is the dining room, elevator banks, and that's the bar. Burası yemek odası, asansör kapıları ve şurası da bar. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | dining room i. | yemek odası | ||
There were three empty beer cans on the dining room table in front of Tom. Yemek odası masasında Tom'un önünde üç boş bira kutusu vardı. More Sentences |
||||
Furniture | ||||
Mobilya | dining-room table i. | yemek masası | ||
Don't put your belongings on the dining-room table. Eşyalarını yemek masasının üzerine koyma. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | dining room i. | salamanje | ||
Genel | dining room set i. | yemek odası takımı | ||
Genel | dining room i. | kafeterya | ||
Genel | dining-room attendant i. | restoran çalışanı | ||
Genel | dining-room attendant i. | kafeteryada çalışan kimse | ||
Construction | ||||
İnşaat | dining room bar i. | amerikan bar | ||
İnşaat | dining room with bar i. | amerikan bar | ||
Furniture | ||||
Mobilya | dining-room furniture i. | yemek odası takımı | ||
Mobilya | dining-room furniture i. | yemek odasında kullanılmak üzere üretilen mobilyalar | ||
Mobilya | dining-room table i. | yemek odasında yer alan masa |