Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dişler | teeth i. | ||
Chocolate and sweets are truly bad for your teeth. Çikolata ve tatlılar dişlerin için iyi değildir. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | dişler | teeth i. | ||
Other unhealthy results of smoking included blackened smokers' lungs and rotten teeth. Sigaranın diğer sağlıksız sonuçları arasında sigara içenlerin kararmış akciğerleri ve çürümüş dişleri yer alıyordu. More Sentences |
||||
Dentistry | ||||
Diş Hekimliği | dişler | teeth i. | ||
Why have I sunk my teeth into this as I have? Neden bu kadar çok dişimi sıktım? More Sentences |
||||
Linguistics | ||||
Dilbilim | dişler | teeth i. | ||
There is no backbone, and no teeth. Omurga ve diş yok. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | dişler | gnashers i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | dişler | crockery i. | ||
Konuşma Dili | dişler | grinders i. | ||
Idioms | ||||
Deyim | dişler | pearly whites i. | ||
Dentistry | ||||
Diş Hekimliği | dişler | dentition i. | ||
Slang | ||||
Argo | dişler | set of delph i. | ||
Argo | dişler | pearly gates [uk] i. | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | dişler | hampsteads i. | ||
İngiliz Argosu | dişler | newtons i. | ||
İngiliz Argosu | dişler | ivories i. | ||
İngiliz Argosu | dişler | choppers i. |